Bir insanın gerçek kalitesini onunla bir bağınız kalmadığında, uzaklaştığınızda, ayrıldığınızda anlıyorsunuz. Şirketler için de bu geçerli. Kaliteli ve kurumsal kültürü oturmuş şirketlerin çalışanlarıyla yollarını ayırmaları daha sorunsuz oluyor. Ama neresinden bakarsanız bakın, işten çıkarma zor bir durum. Hem çalışanlar, hem de yöneticiler açısından oldukça zor.
İnsanlarla onları üzmeden, kırmadan ayrılmak şirket ve eski çalışanınız açısından hassas bir konu. Eğer bunu başaramaz da sıkıntılı bir işten çıkarma yaparsanız neler oluyor. Gelin ona bakalım:
1. Çalışanın gururunu kıracak, onu rahatsız edecek şekilde işten çıkarırsanız, sizle ilgili olumsuz düşünen birini kazanmış oluyorsunuz. Üstelik sizle ilgili birçok detayı bilen biri. Bu çalışan sizin hakkınızda konuşabilir, ona yaptığınız muameleyi anlatabilir. Bu da şirketiniz için rahatsız edici bir durum olacaktır. Ayrıca tüm bu detayların dışında bir insanı kırmış, üzmüş olmak da etik bir davranış değildir. O sizin çalışanınız olsa da bunu yapmaya hakkınız yok.
2. Olumsuz şekilde ayrılan çalışanlar, diğer çalışanları etkiler. Çünkü çalışanlar bugün ona yapılan, yarın bana yapılır mı diye düşünmeye başlarlar. İşten çıkarmayı yapanlara ve şirkete karşı eski saygıları kalmaz. Sürekli acaba beni de işten çıkarırlar mı diye düşünmeye başlarlar. Bu da çalışanların performanslarını düşürür.
Yukarıda anlattığımız olumsuz durumları yaşamamak için bir çalışanı işten çıkarırken dikkat edilecek 5 nokta vardır. Bunlar :
1) İşten çıkarmayı belirli ölçütlere göre yapın. Bir çalışanla yolunuzu ayırmanız gerekebilir. Bunu belirli standartlara bağlamak daha doğrudur. Mesela her yıl veya 6 ayda bir performans ölçümlemesi yapıp, belirli bir puanın altında kalan çalışanlarla yolları ayırmak daha sağlıklıdır. Bu şekilde o puanın altında kalan kişiyi, daha adil bir şekilde işten çıkarmış olursunuz.
2) İşten çıkma konusunda insanların en çok sıkıntı yaşadıkları konu; bu duruma hazırlıksız olmaları. Zarar veren işten çıkarmalar, birden gerçekleşen, hazırlıksız yakalanılan işten çıkarmalardır. Bu yüzden, bu sürece çalışanı hazırlamak daha iyidir. Eğer bir çalışanı beğenmiyorsanız, birkaç kez uyarmanız, bu uyarılara cevap vermez ise, çıkarmanız daha sağlıklı olacaktır. En azından işten çıkarılacağını bildiği için, ciddi bir sıkıntı yaşamazsınız.
3) Çalışana iş bulması için belirli bir zaman tanımak, çalışanı rahatlatır. Bir çalışanla yollarınızı ayırmaya karar verdiniz. Ve bunu onunla konuştunuz. Ona yeni bir iş bulması için süre vermeniz faydalı olacaktır. Bu şekilde çalışan bu süreci daha az hasarla atlatmış olur.
4) Çalışanı kovmak yerine, kendi ayrılmasını sağlamak. Bir diğer yöntem de çalışanı göndermek yerine kendi gitmesini istemektir. Bir çalışan bir şirketten kovulduğunda onun kariyeri açısından olumsuz bir durumdur. Bu yüzden çalışana onunla çalışamayacağınızı söylemek ve kendisinin ayrılmasını sağlamak daha iyi olacaktır. Belirli bir süre verir, o süre içinde kendisinin işi bırakmasını istersiniz. Bu şekilde onu rencide etmemiş olursunuz.
5) Tazminat. Çalışanı işten çıkarırken en önemli noktalardan birisi onun tazminatıdır. Onun hak ettiği tazminatı eksiksiz olarak vermek en doğrusudur. Çünkü o tazminat, çalışanın zor döneminde ayakta kalmasını sağlayacak yegane şeydir. Tazminat çalışanın zor durumda kalmasını engeller. Kendisini güvende hissettirir. Çalışanın tazminatından kesmek, az vermeye çalışmak tasarruf değil, haksızlıktır.
İşten çıkarma şirketler ve çalışanlar için zor bir süreç. Bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmanın en iyi yolu, karşılık iyi niyet. Şirket ve çalışan üzerine düşeni yaparsa, bu süreç daha rahat atlatılacaktır. Aksi takdirde zorlaşacaktır. İşten çıkarmadaki hassasiyet bir şirketin çalışanına verdiği değeri gösterdiği için, şirketlerin bu konuda hassas olmaları çok önemlidir.