Eşref Geyik: “Olaylara her zaman, pozitif ve net bakıyoruz her şeyi rahat bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Ekip olarak da böyleyiz. Moral ve motivasyon bizim için son derece önemli.”
Çocuk giyiminde Türkiye’nin saygın markalarından olan Elsima Tekstil bütün dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde ticarete canlılık katmaya devam etti. Süreci nasıl yönettiklerini ve başarılarının detaylarını firma sahibi Eşref Geyik’e sorduk.
Pandemi sürecini nasıl geçirdiniz? Şirket Olarak faaliyetlerinizi nasıl yürüttünüz?
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve zor zamanlar geçirdiğimiz pandemi sürecinde firma olarak dünyanın akışıyla birlikte ilerledik. Günü birlik işlerimizi yürütmeye devam ettik. Her ülkenin belirlenmiş bir düzeni ve sistemi vardı. Biz de sağlık bakanlığının verdiği kararlar doğrultusunda sosyal mesafeyi koruyup, gerekli önlemleri alarak işlerimizi sürdürdük.
Normalleşme sürecine kendinizi nasıl adapte ettiniz. Yeni dünya ve dijital dünya olarak tanımlanan süreçte yeni girişimleriniz oldu mu?
Şirket olarak olumsuzluklara bile olumlu bakma taraftarıyız. Olaylara her zaman, pozitif ve net bakıyoruz her şeyi rahat bir şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Ekip olarak da böyleyiz. Moral ve motivasyon bizim için son derece önemli. Normal sürece geçişte de günlük yaptığımız işlerimizi yapıyoruz. 2 ay önce günübirlik ilerliyorduk. Şimdi haftalık ve aylığa dönmeye başladık. İkinci dalga yaşanacak söylentileri Türkiye’de sıkıntı ve korku yansıtmaya başladı. Bu da ne yazık ki fabrikalara yansıyor. Dolayısıyla fabrikalar çalışmayınca da sektörde sıkıntılar oluşturuyor. İnsanların evde olması e-ticaret sitelerine canlılık getirdi. İşletmeler karantina sürecinde ara verdiler fakat devlet tarafından belli bir miktar ödenek ödendiği için insanlar alışverişlerine ara vermeden dijital ortamdan sürdürmeye devam etti. Durum böyle olunca da bebek-çocuk ürünleri dahil birçok sektöre olumlu olarak yansıdı.
Yurt dışı çalışmalarınızı nasıl gerçekleştirdiniz?
Yurt dışı gelişmelerle ilgili, dijital olarak sosyal medyayı ciddi derecede kullandık. Bununla alakalı iyi bir verim aldık. Müşterilerimizle dijitalden, web sitesi, sosyal medya ve telefonla iletişim kurduk. Yaz sezonuna girerken sezon değişimi sebebiyle yurt dışı müşterilerimizin aldıkları eksik ürünler için müşterilerimizi mağdur etmeden sürekli iletişim halinde bulunduk. Bu süreçte de dijital medya ve sosyal medyayı düzenli olarak kullandık.
Bu süreçte sektörel ve sezonsal olarak nasıl etkilendiniz? Bundan sonraki beklentileriniz ya da çalışmalarınız ne yönde olacak?
2020’nin ilk çeyreği Çin’de başlayan pandemi sebebiyle bir kaos oluşturdu. Daha sonra Avrupa’ya yayılıp Türkiye’ye kadar gelmesi normal düzeni bozup bir karamsarlık oluşturdu. Sektör önceki sezona göre eş değer olmadığı için %25 düşüş yaşandı. Bunun yaşanması da çok normal çünkü dünyanın çoğu yerinde kriz var insanlar belli bir süre karantina sebebiyle dışarıya çıkamadılar herkes için sağlık öncelik oldu. İnternet üzerinden perakende alışverişin olumlu yanları çok fazla örneğin alınan ürünlerin kolayca iadeleri yapılabiliyor. Fakat toptan alanında alınan ürünlerin satışlarının yüksek fiyatlı olması sebebiyle ortaya ciddi rakamlar çıkıyor. Buna bağlı olarak da müşteriler kumaşına, kalitesine bakmaları açısından ürünleri canlı olarak görmek istiyorlar. Biz firma olarak müşterilerimize bu güveni verdiğimiz için sipariş konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Bu süreçten sonra pandeminin ekonomiye artık zarar vermeyeceğini bütün ülkelerde önlemlerin alınacağını düşünüyorum tabi ki yine de dikkatli olmak gerekiyor.
Bundan Sonraki Süreç İle İlgili Nasıl Çalışmalar Yapmayı Düşünüyorsunuz?
Günlük veya haftalık olarak dijital dünyaya ağırlık verme konusunda toplantılar yapıyoruz. Firma olarak müşteri memnuniyetine son derece önem veriyoruz. Karantina sürecinde müşteri memnuniyetinin ve güveninin ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. Ve biz bu konuda %99 başarı kazandık diyebiliriz. Bundan sonraki süreçlerde de müşteri memnuniyeti odaklı ilerleyeceğiz. Dünya olarak sabırsız olduğumuzu ve güven konusunda eksik olduğumuzu düşünüyorum. Bunu da yeneceğimize inanıyorum. Turizmin durgun olması ve yabancı müşterilerin Türkiye’ye çok fazla gelmemesi sebebiyle durgunluk yaşanıyor. Umuyoruz ki en kısa zamanda dünya olarak bu süreci atlatırız ve daha güzel yarınlara kavuşuruz.