19 seneden beri Türkiye’de hijyen için hem yetişkinler hem bebekler için ıslak mendil üreten Eczacıbaşı, bünyesinde bulunan markalara ve çalışmalarına ilişkin Baby&Kid Store dergimize röportaj verdi.
Kurulduğu günden bu yana sürekli olarak başarılara imza atan, Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde kendi alanında söz sahibi olan kuruluş, 12 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşen hisse devri sonucunda Eczacıbaşı Topluluğu bünyesine katıldı.
Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri’nin kuruluşu ve bugünlere gelişi hakkında bilgi verir misiniz?
Temelleri 1994 yılına dayanan kuruluş, faaliyetlere ilk olarak Uni Wipes markasıyla, silindir kutu içinde ıslak mendil üreterek başladı ve Türkiye’de yeni bir alışkanlık olan ıslak mendil pazarının oluşmasını sağladı. Uni Wipes, kısa sürede Türkiye pazarında lider olarak yerini aldı. Zaman içinde Uni markalı ıslak cep mendili üretimine başlayarak Uni Extra markasıyla Türkiye’de ilk kez havlu kalitesinde cep mendilini üretti. 1994 yılında kurulduğu günden bu yana sürekli olarak başarılara imza atan ve sadece Türkiye’de ve dünyanın pek çok ülkesinde kendi alanında söz sahibi olan kuruluş, 12 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşen hisse devri sonucunda Eczacıbaşı Topluluğu bünyesine katıldı ve Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri adı altında faaliyetlerine devam ediyor.
Bebek bakım ürünleri grubunuzun ürün çeşitliliği ve hitap ettiği yaş aralığı nedir?
Bebeğin doğduğu ilk andan itibaren kullanılabilecek saflıktaki ıslak pamuk mendil ve şampuandan oluşan yenidoğan serisi ve yenidoğan dönemi tamamlandıktan sonra kullanılabilecek olan bebek cildinin hassasiyetine uygun; ıslak mendil, şampuan, pişik kremi ve bebek yağı çeşitlerimiz ile geniş bir ürün portföyüne sahibiz.
Markalaşma çalışmalarınız hakkında neler yapmaktasınız?
Tüketicimize her yönden ulaşmayı hedefliyor ve iletişimimizi çok yönlü tutmaya çalışıyoruz. Tüm anne-bebek fuarlarında yerimizi alıyor, numune ürünler dağıtıyoruz. Ecza fuarlarına katılıyor ve ürünlerimizi tanıtma fırsatları yakalıyoruz. Bebek bakımında aileleri bilgilendirici rolleri olan hemşirelere yönelik sempozyumlar düzenliyor ve ürünlerimizi denemelerini sağlıyoruz.
Markalaşmanın uzun soluklu bir süreç olduğundan yola çıkarak, ayrıca pazara dair trendler üzerine de araştırmalar yapıyoruz ve istikrarlı çalışmalarımız sonucunda üretilen inovatif ürünler ile tüketicimizin gözünde güven kazanmayı hedefliyoruz.
Fiyat politikanızdaki hedeflediğiniz kitle kimlerdir? Fiyat aralığınız hakkında bilgi verir misiniz?
Her kesime hitap ettiğimizi söyleyebiliriz. Her türlü ihtiyaca cevap verebilecek, değişik fiyat baremlerinde ürünlerimiz mevcut.
Ürünlerinizin perakende satışını yapmak isteyen bayilerde aradığınız kriterler nelerdir?
Dağılım gücü yüksek, iş ortağı olarak işlerimizi yürütebileceğimiz, güvenilir, tüm noktalarda dağılımımızı sağlayabilecek olan bayiler ile çalışmayı tercih ediyoruz.
Bebek bakım ürünleri grubunuzun sektörde ön plana çıktığını düşündüğünüz yanları nelerdir?
Biz her zaman inovasyonu ön planda tutarak ‘ilk’ leri ve ‘en iyileri’ üretmeyi amaçlıyor; hijyene, araştırmaya ve kaliteye odaklanıyoruz.
Bağımsız laboratuvar ve üniversiteler ile birlikte gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucu dermatolojik ve klinik testlere tabii tutulmuş, güvenliği ve etkinliği onaylanmış ürünler üretiyoruz. Geliştirdiğimiz her üründe ana ilkemiz insan sağlığı olduğu için tüketicimize hak ettiği doğru kaliteyi sunma konusunda özellikle hassasiyet gösteriyoruz. Hiç bir ürünümüzde sağlığa zararlı olan kimyasallar ve özellikle kanserojen etkisi olan paraben ve formaldehit kullanmıyoruz. Yüksek kapasiteli hijyenik ıslak mendil üretim tesisine sahibiz ve aynı zamanda GMP- Kozmetik İyi Üretim Uygulamaları belgesini alan ilk kuruluşuz.
Türkiye’deki liderliğimiz bu sayede bizi uluslararası boyutlara taşıyor ve faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkelerde de ıslak mendil pazarının oluşmasına öncülük ediyoruz.
Eczacıbaşı, Türkiye iç pazarında bebek bakım ürünleri alanında nerde olmayı hedefliyor?
Hedefimiz Uni baby markasının bilinirliğini arttırarak ve dağılımını genişleterek, daha geniş bir kitleye hitap etmek; sonucunda da Türkiye pazarındaki liderliğimizi pekiştirmek ve yeni pazarların oluşumuna öncelik etmek.
Yaygınlığınızı sağlamak için yaptığınız çalışmaları ifade edebilir misiniz?
Sağlam alt yapıya sahip, dağılım gücü yüksek olan bayiler ile çalışmamız, kendi içinde farklı kanallara ayrılmış olan özel satış ekibimiz, müşteri bazlı yaptığımız özel kampanyalar yaygınlığımızı sağlamak için yaptığımız çalışmaları oluşturuyor.
Firmanız Türkiye’de nasıl ilerlemeyi düşünüyor? Bayi kanalları aracılığıyla, franchsing ya da kendi açtığı satış noktalarıyla mı?
Mevcut durumda satış gücümüzü ve dağılımımızı, bayi kanalları aracılığıyla ilerletmek yönünde planlarımız var.
Sektörün bugününü ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Islak mendil sektörü, çok fazla üretici firmanın yer aldığı rekabete dayalı bir sektör. Üretim standartlarına uymayan, hijyenik olmayan koşullarda üretilen pek çok ürün mevcut. Kullanıcı sağılığının arka planda tutulduğu standartların dışındaki bu üretimler, sektörün gelişmesine engel oluyor. Tüketicinin bilinçlenmesi ve uluslararası firmaların pazarda yer alması ile ürün standartlarının zamanla sabitleşeceğini ve sektörün önünün açılacağını düşünüyoruz.
Piyasada yaşadığınız sıkıntılardan bahseder misiniz?
Veriler üzerinden konuşacak olursak; Türkiye’de, ıslak havlu üreten mevcut firma sayısı 67’yi buluyor. Bu da sektörde düşük kaliteli, sağlığa zararlı hammaddeler içeren, hijyenik olmayan koşullarda denetimsiz olarak üretilen ıslak havluların var olduğunu gösteriyor. ‘Merdiven altı üretim ‘ olarak tabir edilen bu ürünler insan sağlığını tehdit ediyorlar. Biz Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri olarak hammadde seçiminden üretimin son aşamasında kadar insan sağılığını ön planda tutuyoruz.
En çok tüketilen ürün gruplarınız hangileridir?
Ana işimiz olan ıslak havlu ve ıslak mendil çeşitlerimiz en çok tüketilen ürün grubumuz. İlk üretilmeye başladığı yıllara bakıldığında, ambalajlarda bebeklerin alt temizliğinde kullanıldığı vurgusu yer almıştır. Ancak günümüzde kullanım alanlarına yenileri eklenmiş, ıslak mendiller ev-iş-okul-araba gibi günlük hijyenin gerekli olduğu her yerde her yaş grubu tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Ar-Ge çalışmalarınız için ne gibi yatırımlar yapıyorsunuz?
Günümüz koşullarında yaşanan hızlı değişim sürecinde kuruluşların ayakta kalabilmesi; sürekli gelişme anlayışıyla birlikte ürün, hizmet veya süreçlerini iyileştirmesine, geliştirmesine, gerektiğinde yenilerini sunmasına, değişimin önüne geçebilecek şekilde fark yaratmasına bağlıdır.
Bu amaçla düzenli olarak tüketici araştırmaları yapıyor, pazarın gelişimini yakından takip ediyoruz.
Yurt dışındaki gelişmeleri izliyor, güncel makaleleri okuyor ve AR-GE çalışmalarının yönlendirilmesine katkıda bulunuyoruz.
Perakende satış kanallarınızdan beklentileriniz nelerdir?
Rafta konumlandıracakları ürünleri fiyatıyla değil, kalitesiyle ve sağlığa uygunluğuyla değerlendirmelerini, doğru ürün portföyünün doğru fiyatla tüketiciye sunulmasını bekliyoruz.
Tabiki ürün gruplarına yeteri kadar reyon ayrılmasını ve rafları da belli bir düzen içinde yönetmelerinin beklentisi içindeyiz. Bu sayede kategorilerin büyümesine de yardımcı olabilirler.
Sektöre sunmak istediğiniz yeni projeleriniz nelerdir?
İnovasyonu ön planda tutan bir firma olarak, süregelen ve üzerinde çalışmayı sürdürdüğümüz projelerimiz elbette var. Ancak kısa vadede sunmayı planladığımız bir proje bulunmuyor.
Sektörde gördüğünüz boşluklar ve yapılması gerekenler size göre nelerdir?
Tüketicilerin bilinçlenmesi ile beraber hijyenik olmayan ürünlerin üretimi azalacak; pazarda kaliteye ve sağlığa önem veren üreticiler kalacaktır.
Piyasadaki sıkıntıları nasıl gözlemliyorsunuz ve çözüm önerilerinizi öğrenebilir miyiz?
Hijyenik olmayan ve uygunsuz koşullarda üretilen, sağlığı tehdit eden çok fazla ürün var. Bu ürünler de perakendeci tarafında düşük maliyetle alınıp satılabilen bir pazar oluşturduğu için haksız rekabete sebebiyet verebiliyor. Islak mendil sektöründe iş bize yani üretici firmalara düşüyor. Tüketicileri bilinçlendirmemiz ve rekabet şartları içerisinde doğru ürünlere yönlendirmemiz gerekiyor.
Artık satın almanın şekli değişti. Anne babalar çocuklarına ürün alırken neleri ön planda tutuyor? Dikkati çeken konular size göre nelerdir?
Anneler ve babalar aldıkları ürünlerin özellikle zararlı kimyasallardan olan alkol ve paraben içermemesine dikkat ediyorlar. Kokusuz / hafif kokulu, renksiz, saf içerikli ürünleri tercih ediyorlar.
Ekonomik olmasından dolayı çoklu paketli ürünleri satın alıyorlar. Alışverişlerini kendilerine her türlü ürün çeşitliğini sunan büyük noktalardan yapıyorlar.
Yurt içi pazar ağınız ve yapılanma çalışmalarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ürünlerimiz tüm Türkiye’de; bebek mağazalarında, kişisel bakım mağazalarında, eczanelerde, süpermarketler & hipermarketlerde satışa sunuluyor. Müşterilerimizin ürünlerimize kolay ulaşabilmesini sağlamak, bizim için çok önemli.
Güçlü bir satış ağı ile, ürünlerimizin bulunurluğunu her noktada arttırmayı hedefliyoruz.
Bünyenizde bulunan markalarınız ve temsil ettikleri ürün grupları nelerdir?
Bebek ve çocuk bakımı, günlük hijyen, kozmetik, hasta bakımı, medikal ve genel temizlik kategorilerinde farklı ürünler sunuyoruz.
Uni, Uni Baby, Uni Wipes, Uni Wogi, Unimed, Premax, ve Şelale markaları altında; ıslak mendil, aseton, şampuan, ıslak tuvalet kağıdı, gül suyu, vazelin ve kulak çubuğu üretiyoruz. Bununla birlikte teknoloji ve bilgi birikimimizi de kullanarak müşterilerimizin farklı fason ve market marka ihtiyaçlarına da cevap veriyoruz.
Yıl sonuna kadar olan hedeflerinizden bahseder misiniz?
2013 yılında Eczacıbaşı gücüyle, ürünlerimize yönelik pazarlama faaliyetlerimizi hızlandırarak marka bilinirliğimizi ve ürün dağılımımızı arttırmayı, liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
Nihai tüketicilerin ürün satın alırken dikkat ettikleri önemli faktör sizce nedir? Marka mı? Fiyat mı?
Bebek pazarı, tüketicinin ürün fiyatına ve markaya 2. derecede duyarlı olduğu bir pazar.Söz konusu bebek ürünleri olunca tüketiciler öncelikle ürünün içeriğine, bebek cildine uygunluğuna, zararlı kimyasallar içerip içermediğine dikkat ediyor.
Türkiye pazarında ithalat yapmanın zorlukları ve faydalarından bahseder misiniz?
İthalat yapmanın en büyük zorluğu teslim süresinin uzun olması ve işin içine nakliye ücretinin girmesi. Siparişi verilen ürün minimum 1 ay içerisinde geliyor. Gümrüklemede çıkabilecek her türlü sorun gecikmeye neden olabiliyor. Belli aralıklarda, gümrük vergileri ve kotalar nedeniyle maliyet hesaplamaları da değişebiliyor.
İhracat çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
İhracatta en büyük amacımız, ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke sayısını artırıp, var olduğumuz ülkelerde marka bilinirliğimizi arttırmak.Bebek bakımından kişisel bakıma, kozmetikten hasta bakımına kadar geniş bir ürün gamı ihraç ediyoruz ve ihracatların %80’den fazlası Uni, Uni Baby, Şelale, Uni Wogi ve Premax gibi Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri markalarıyla yapılıyor.Kültürel ve bölgesel farklılıklar nedeniyle değişiklik gösteren tüketici ihtiyaç ve beğenilerini doğru analiz ediyor ve 5 kıtada 61 ülkeye ihracat yapıyoruz.
Anne Bebek Sektörü büyük sorumluluk gerektiren bir sektör. Üretilen ürünlerin ve üretim koşullarının hijyenik olması çok önemli bir unsur bu anlamda siz neler yapıyorsunuz?
Kullandığımız hammadde seçimindeki hassasiyetimiz, alt yapımız ve teknolojimiz ile Avrupa Standartlarında üretim yapıyoruz.Türkiye’de “ıslak mendil tasarımı ve üretimi” konusunda ISO 9001:2008 ve Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22716:2007 ve GMP-Kozmetik (İyi Üretim Uygulamaları) belgelerini alan ilk kuruluşuz.
ISO 22716 ya da diğer adı ile Kozmetik GMP’si: Kozmetik ürünlerin üretimi, ambalajlanması, test edilmesi, serbest bırakılması, depolanması ve dağıtımı ile taşınmasına yönelik geniş kapsamlı bir Kalite Yönetim Sistemi yaklaşımı getiriyor. Ürün akışı, güvenirlik ve iş akış diyagramları GMP odaklı sistemi kapsıyor.
Fabrika ve kalite sistemi, sık sık yerli&yabancı sertifika ve denetim şirketleri tarafından denetleniyor. Kalite odaklı geliştirilen ürünler dermatolojik ve mikrobiyolojik tüm testlerden geçirildikten sonra tüketiciye sunuluyor.