Ali Rıza Alper / Sevi Bebe Genel müdürü
Gelişmiş ülkelerde standartlar devlet tarafından sıkı bir şekilde denetlenir. Müşteri gibi mağazaları dolaşan yetkililer, riskli ürünlerden satın alır, test ettirilir, zararlı madde içeren ürünler için satıcılara ve üreticilere birçok ağır ceza verilir.
Ülkemizde de bu konuda yeni yeni adımlar atılmakta. En son kırtasiye ürünlerinde azo ve ftalat denetimlerini medyadan takip ettik. Umarız ki bu denetim ülkemizde Avrupa standartlarına ulaşır.
Ancak denetimlerimiz Avrupa standartlarına ulaşana kadar satıcılara ve tüketicilere büyük görev düşmektedir. Kimse yoğurdum ekşi demez. Hatta bir çok firma katalogunda ve web sayfasında büyük yazılarla “Ürünlerimiz Avrupa standartlarındadır” veya “ Ürünlerimiz ftalat, azo, kanserojen içermez” yazmaktadır.
Bu yazılanlar doğru mudur? Doğruluğunu nasıl anlarız? Bu durumda satıcı mağazalara ve tüketicilere düşen görev nedir? Satıcılardan belge istemek. Önlükler için, baskılı ürünler için belge isteyin. Ürünlerimiz Avrupa standardına uygun demekle bu iş olmaz. Mademki Avrupa standardına uygun, o zaman belgeni gönder ki biz de mağazamıza koyalım, belge soran müşteriye gösterelim. Perakende müşterisi de mağazalardan belge görmek istesinler. Bunu çekinmeden yapın ki çıta biraz yükselsin ve bebeklerimiz Avrupa’daki bebekler gibi korunsun.
Patentli Ürünlerin Taklitlerini Almayın Ve Satmayın
Ülkemizde buluşlar yok denecek kadar az. Dünyadaki gelişmiş ülkeler buluşlarla ilerliyor. Bizde ise çok az firmanın buluşları var. Buluşların artması için hem satıcılara hem de tüketicilere düşen bir görev var. Bir üründe her hangi bir patent( patent, faydalı model ya da tasarım tescil belgesi ) olduğunu bilerek bu ürünün taklidini almak, hem buluşları azaltır, buluş yapan firmaların motivasyonunu kırar, hem de buluş hırsızlığını teşvik eder. Ülkemizde hukuk ne kadar hızlı hepimizin malumu. Buluş hırsızlarını hukukun cezalandırmasını beklemeden, patentli ürünleri buluş sahiplerinden alırsanız , hem yeni buluşları teşvik edersiniz hem de buluş hırsızlarına prim vermemiş olursunuz. Bu ülkenin bebeklerinin de gelişmiş ülke bebekleri gibi sağlıklı tüketime hakkı var. Bu hakkı onlara kazandırmak için el birliğiyle sağlıklı ürün teşvik edelim.