Çınar Tekstil’in Kurucusu Saniye Demir ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bebeklere, Türkiye için mevlit seti, yurt dışı için ise vaftiz seti üreten ve 0 – 6 yaş aralığına hitap eden firma, aynı zamanda kız çocukları için ürettiği gelinlik ve abiye konusunda da oldukça iddialı. Saniye Demir, firmanın kuruluş hikâyesini bizlerle paylaşırken ‘’Üretmenin, sadece tüketmekten çok daha önemli olduğunu düşünen bir ev hanımı ve 3 çocuk annesi olduğum dönemlerde bazı anaokulları için özel kıyafetler dikiyordum. Tabii o zamanlar tek başıma üretiyordum ve küçük bir ofisim vardı. Tüm bu tabloyu zamanla kendime koyduğum hedefler değiştirdi. Zamanla modelistlik, tasarım ve daha başka eğitimler alıp, kendimi oldukça geliştirdim. Zamanla da üretim kapasitesini artırmaya devam etti. Yıl 2012 olduğunda ise Çınar Tekstil’i kurma gücüne ulaşmıştım. Daha sonra da Çınar Teksti’in markası olan Dearbaby’yi oluşturduk’’ dedi.
Öncelik çocukların fikirlerinde…
Üretimde hassas oldukları noktalara da dikkat çeken Demir, ‘’Bir anne olarak, üretim yaparken her zaman ortaya çıkardığımız kıyafetleri kendi kızıma giydirip, giydiremeyeceğimi düşünürüm. Hatta çoğunlukla tasarımdan çıkan ilk modelleri önce kızıma giydirip, kıyafetin içinde rahat edip edemediğini ve beğenip beğenmediğini sorarım. Kıyafetlerin kalıpları, kumaşları ve aksesuarları bizim için çok önemli. Çocuklar kıyafetlerimizin içinde hem rahat etmeliler, hem de onları çok beğenerek giymeliler. Çocukların fikirleri bizim için çok önemli. Bu nedenle de mutlaka çocukların görüşlerini alıyoruz’’ diye konuştu.
Kadın eliyle üretim…
Atölyelerinde genellikle kadın çalışanlar ile üretim yaptıklarını vurgulayan Demir, ‘’Biz üretim faaliyetlerimizi sadece hanım arkadaşlarımızla sürdürüyoruz ve bütün çalışanlarımız hanımlardan oluşuyor. Bunun üç ayrı sebebi var. Bunlardan birincisi; Türkiye toplumunda kadınların üretimde daha aktif olması ve ekonomiye kendi elleriyle katkıda bulunması adına bir sosyal sorumluluk üstlendik. İkinci amacımız ise biraz daha sosyolojik tabanlı. Ülkemizde çoğu koca, baba ya da ağabey evdeki kadını dışarıda belirsizliklerle dolu olan iş dünyasına emanet edemiyor ve biz hanımların koca, baba ya da ağabeylerinin içlerinin rahat edebileceği bir çalışma ortamı oluşturmak istedik. Üçüncü sebep ise sadece çalışan kadınların kendi içlerinin rahat olması ile ilgili. Kadınların hemcinsleriyle birlikte çalışıyor olmaları onları psikolojik olarak rahatlatıyor ve işlerini yaparken çok daha rahat hareket ediyorlar ’’ diyerek konuya açıklık getirdi.
Hedef, başarıya doğru koşmak
Demir, büyüme hedeflerini bizlerle paylaşırken hepimizin aşina olduğu doğal bir süreci örneklendirdi ve ‘’Ben firmaların büyüme süreçlerinin, bebeklerin büyüme sürecine benzediğini düşünüyorum. Firmaların da doğum, emekleme ve koşma süreçleri var. Kendi firmam için konuşacak olursam, 2014 yılı bizim için emekleme sürecinden ayağa kalkış arasındaki süreyi temsil etti ve yürümeyi öğrendik. 2015 için ise artık yürümeyi bilen bir firma olarak, koşmayı hedefliyoruz.
Dearbaby, Haziran ayında fuarda
Bu yıl Haziran ayında gerçekleşecek olan İstanbul Anne Bebek ve Çocuk Ürünleri Fuarı’na katılmayı planladıklarını dile getiren Demir, ‘’Bu güne kadar hiçbir fuara katılmadık ancak, fuarlar bizim için önemli. Çünkü, fuarların biz üreticileri, perakendecileri, toptancıları ve aslında sektörün tüm kalemlerini bir araya getirip, bu sinerji içerisinde çoğu firmaya ivme kazandırdığını düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.