Hollanda’dan Türkiye’ye uzanan yolculukta, perakende alanında Türk müşterisinin güvenini kazanan C&A markasının Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatma Koçak ile şu an 24 mağazaya ulaşan başarılarını ve ülkemizdeki faaliyetlerini konuştuk.
‘Nesillerdir modayı şekillendiriyor’ sloganı ile yola çıkan C&A markasının hikâyesi 1841 yılında Hollanda’nın Sneek şehrinde başlamış. Avrupa’nın ilk hazır giyim markası olan C&A, 20. yüzyılda modanın demokratikleşmesine çok büyük katkı sağlamanın yanında perakende sektöründe pek çok ürünün tüketiciyle buluşmasını sağlayan öncü bir marka haline gelmiş. Şu an Avrupa’nın 21 ülkesinde 1600’e yakın mağazayla faaliyet gösteren dev perakende markalarından biridir.
Türkiye pazarına 2007 yılının Mayıs ayında giriş yaptıklarını anlatan Fatma Koçak, şu an 24 mağazayla müşterilere, uygun fiyatla kaliteli modayı buluşturduklarını ifade etti.
Markanın çıkış noktası, müşterilerin talepleri
Müşterileri dinleyip onların ihtiyaçlarını anlayarak, kendi markalarının güçlü yönlerini bu tabloya doğru şekilde oturttuklarını böylelikle doğru hedef kitlesinin belirlenebileceğini anlatan Koçak, “Bu nedenle de müşterilerinizi çok iyi analiz etmeniz gerekir. Bizim tüm ülkelerde müşterilerimizi dinlediğimiz, onların ihtiyaçlarını belirlediğimiz çalışmalar yapıldı; buna göre markamızın yol haritasını çizdik; onların ihtiyaçlarına daha iyi cevap vermek için tüm departmanlarımızda pek çok proje üretildi. Ve şu an da birçok projeyi uygulama aşamasındayız” dedi.
Ayrıca online anketlerle müşterilerinden mağazaları ve ürünleri ile ilgili düzenli geri bildirimler topladıklarını paylaşan Koçak, “Bu yorumlar sayesinde mağaza bazında müşterilerimizin memnuniyetlerini ve memnuniyetsizliklerini değerlendirip gelecek için aksiyonlar alıyoruz. Bu yorumlar, kendimizi müşteri gözünden görmemize yardım ediyor” diye belirtti.
Bebek sağlığı için organik pamuk kumaşlar tercih ediliyor
Tüm aile için tercih edilen bir marka olmayı amaç edinen C&A’da bu nedenle her segment için ayrı bir ihtiyaç- beklenti tablosu yapıp bunları karşılamaya çalıştıklarını dile getiren Koçak, “Ürün portföyümüzde her zaman her segment için uygun fiyata en kaliteli ürünü sunmayı hedefliyoruz; kesinlikle düşük fiyat yapabilmek adına kaliteden ödün vermiyoruz. Mesela çocuk bölümünde önceliğimiz, bebeklerin ve çocukların en kaliteli kumaşı giymesidir. Bu nedenle bu bölümde koleksiyonun çok büyük bir kısmı organik pamuk kumaşlardan üretilir. Ayrıca organik pamuk kalitesindeki ürünleri müşterilerimiz için en uygun fiyata sunmayı hedefliyoruz” diye anlattı.
Koçak, koleksiyonlarında organik pamuk kalitesiyle sundukları ürünlerin fiyatlarının, rakiplerinin pamuk kalitesiyle sunduğu fiyatlardan daha uygun olduğunun fark edildiğini de sözlerine ekledi.
Tüketicilerin markayla ilgili geri bildirimlerinin genelde pozitif yönde olduğunu, bazı müşterilerin markayı yurtdışı seyahatlerinden ya da daha önce yaşadıkları diğer Avrupa ülkelerinden bildiklerini ifade eden Koçak, “Önceden markamızı tanıyanlar, C&A’yı Türkiye’de bulunca çok mutlu oluyorlar. Genelde ürün çeşitliliğimizin fazla olmasından çok memnunlar; araştırmalarda da öne çıkan en önemli özelliğimiz, fiyat-kalite ilişkimizi çok takdir ediyorlar olmalarıdır. AR-GE çalışmalarımız, tüm ülkelerdeki müşterilerin geri bildirimleri toplanarak, gelecek olan trendler takip edilerek ve sezonun öne çıkan kumaş türleri analiz edilerek yapılıyor” dedi.
Avrupa’da ürün geliştirmek için çalışan çok büyük bir ekibimiz olduğunu aktaran Koçak, önceliklerinin hedef müşterilerin ihtiyaçlarını var olan trendler ışığında en iyi şekilde karşılamak olduğunu belirtti.
Lisanslı ürünlere ağırlık vereceğiz
Bebek ve çocuk sektöründe markalarının Türkiye pazarındaki ve müşterinin kalbindeki yerinin çok kuvvetli olduğu belirten Koçak, “Çünkü biz bebeğinize ve çocuğunuza özen gösteren ve onlar için en fazla alternatifi en iyi fiyata sunmayı hedeflemiş bir markayız. Tüm ürünlerimiz çok aşamalı testlerden geçtikten sonra çocuğunuzun sağlığı için onaylanıyor. Bahsettiğim gibi, özellikle bebek ürünlerinde bebeğinizin sağlığı için en uygun fiyata organik pamuk kıyafetleri sunuyoruz” açıklamalarında bulundu.
Ürünlerinde sadece işlevsellik değil, eğlence ve çeşitliliğin de ön planda tutulduğunu ve koleksiyonun en yeni trendleri yansıtmasının da öncelikleri arasında olduğunu paylaşan Koçak, markanın önümüzdeki yıllarda lisanslı ürünlere daha fazla ağırlık vererek, koleksiyonlarda Star Wars gibi gündemde olan lisanslı ürünlerin çok daha geniş yer alacağını söyledi.
En önemli kural, bebek sağlığı ve güvenliği
Doğal kaynakları adına, insanlar için güvenli olan malzemeler ve üretim süreçlerinin kullanılarak üretilen dayanıklı ve kaliteli ürünler hedeflediklerini ifade eden Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü; “C&A olarak üretim yaptırdığımız tüm firmaların çocuk işçi çalıştırmamasına, üretim yapılan yerde belirli standartlara sahip olmasına çok dikkat ediyoruz. Çalışacağımız firmaların tüm bu yüksek standarttaki koşullardan başarıyla geçmiş olması gerekiyor. Üretim esnasında ise tüm ürünlerimiz için kullanılan malzemelerin sağlığa zararlı olmaması bizim için en büyük kriter; üretim sırasında ve üretim sonrasında yaptığımız testler ile tüm malzemelerin ve süreçlerin güvenli olduğunu garanti altına alıyoruz.”
Bebek ve çocuk ürünlerindeki sağlık koşullarının ve güvenliğinin daha fazla hassasiyet gerektirdiğine dikkat çeken Koçak, kullandıkları aksesuarların, bebekler ve çocuklar için her koşulda güvenli olduğunu temin etmenin öncelikli görevleri olduğunu, çocuklar için bir T-Shirt üzerinde kullanılan düğmenin bile risk oluşturabildiğini söyledi.
Yerel markalar Türk müşterisini çok iyi tanıyor
Marka olarak Türk pazarını nasıl bulduklarını sorduğumuz Fatma Koçak, “Türk pazarı çok zengin bir pazar; çok çeşitli ve çok başarılı oyuncular var. Yerel markalar, bu dinamik pazarın ritmini anlamış ve Türk müşterisinin taleplerine, ihtiyaçlarına göre kendi formüllerini çok iyi bir konumda yerleştirmişler. Ve tüm bu yerel markalar, yabancı markaları da çok iyi takip ederek kendilerini her geçen gün geliştiriyorlar. Yabancı rekabetin de çok kuvvetli olduğu bu pazarda rekabet ortamıyla çok güzel işler yapılıyor” diye yanıtladı.
C&A, Almanya pazarında güçlü
Koçak, C&A’nın Avrupa’da en güçlü olduğu pazarın Almanya olduğu ifade ederken sonrasında bunu İsviçre ve Fransa gibi ülkelerin takip ettiğini belirtti.
Konvansiyonel mecraların yanı sıra hedef kitlenin takip ettiği sosyal mecraları da kullandıklarını ve yaptıkları araştırmalar hedef kitlelerinin en çok Facebook üzerinde aktif olduğunu gösterdiğini belirten Koçak, “Bu nedenle global dijital stratejimizi öncelikli olarak bu kanala yoğunlaştırdık. Her ne kadar ülkelerin kendi dillerinde birer C&A Facebook sayfaları olsa da içeriklerimiz için Almanya’da büyük ve profesyonel bir ekip çalışıyor. Burada yalnızca ürün, kampanya ve fiyat değil, müşterimizin günlük yaşamına dokunacak, ona ilham verecek, kendini özel hissettirecek, zaman zaman ailesiyle eğlenceli vakit geçirmesine yardımcı olacak çok farklı içerikler kurgulanıyor. Ayıca yeni dönemde hem C&A hem de genç line’ımız olan Clockhouse için oluşturulmuş Instagram hesapları var. Burada da yine hedef kitlenin hoşlanacağı hem ürün hem de trend gösteren içerikler kurgulanıyor ve takipçi sayıları da buna bağlı olarak her geçen gün artıyor” dedi.
C&A Türkiye büyüyen bir marka…
Herkesin iyi bir yaşamı hak ettiği felsefesiyle ve duyarlılığı ile yola çıkan C&A’nın bir çok sosyal sorumluluk projesinde aktif rol oynadığını anlatan Koçak, “C&A Foundation, merkezi İsviçre’de olan ve sadece C&A içindeki sosyal sorumluluk projelerini ve yardımları yönetmek için kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir vakıftır. Bu kurum da sosyal sorumluluğun, C&A markası için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Zor durumdaki anneler ve çocuklarına yardım etmeyi amaçlayan ve pek çok ülkede faaliyet gösteren global yardım kuruluşu “Save the Children” ile 2015 yılından başlayarak 3 yıllık bir yardım kampanyası başlatıldı; her yıl şirket içindeki çeşitli projeler kapsamında bu kuruluşa yardımlar yapılıyor” ifadelerine yer verdi.
Bu kurumla birlikte, 2015 yılında Suriyeli anne ve çocuklara çeşitli yardımların yapıldığını da sözlerine ekleyen Koçak, “C&A Foundation’ın globalde yürüttüğü projelerin yani sıra, her ülkenin lokal yardım projeleri de oluyor. C&A Türkiye olarak, bugüne kadar LÖSEV ve Koruncuk Vakfı gibi kurumlarla birlikte çalışarak çeşitli yardım projeleri gerçekleştirdik. Bu projelerimiz gelecek yıllarda da devam edecek” diye açıkladı.
2015 yılının Türkiye’de oldukça hareketli ve zorlu bir yıl olduğunu buna ilaveten küresel ısınma ve mevsimlerdeki kaymanın 2015 kış sezonunu daha da zorlayıcı hale getirdiğini belirten Fatma Koçak, “Kasım ayında havaların sıcaklık seyretmesi tüm tekstil sektöründe zorlanmaya neden oldu. Tüm bu zorluklara rağmen, C&A olarak biz büyüme planlarımızı gerçekleştirdik. C&A Türkiye büyümeye devam eden bir marka; planladığımız büyümelerle hedefimiz gelecek yıllarda mağaza sayılarımızı da artırmaktır” diye sözlerini noktaladı.