Miniço markası fiziksel mağazaları e-ticaret ile destekliyor. 2016 yılında etkili bir planlama yaparak emin adımlarla marka bilinirliğini oturttuklarını ifade eden Miniço Koordinatör & Operasyon Müdürü Recep Albayraktar ve Satın Alma Direktörü İlker Toprak sorularımızı yanıtladı.
Miniço’nun bugün Türkiye’nin en önemli çocuk, bebek ve araç gereç firmalarından biri haline gelmesinin öyküsü aslında ibretlik bir başarı öyküsünün ardında saklı. Temelleri ilk kez doksanlı yılların sonunda Kemal Umur tarafından Kasımpaşa’da yaklaşık 60 m2’lik mağazada atılan şirket, bugünkü yapıya ulaşana kadar adım adım ilerlemiş. Türkiye’nin 11 ilinde 23 noktada ortalama 600 m2’de faaliyet gösteren bir şirket haline gelmesinde, Umur kardeşlerin işlerine sahip çıkmaları, mağazacılık ve perakendecilik süreçlerinin gerektirdiği adımları bilerek, anlayarak ve sürecin her aşamasında bunu koruyarak başardıklarını görüyoruz.
Şirketin bel kemiğini oluşturan düşünce ile bir marka olma sürecinde yaşananları Recep Albayraktar’dan dinledik; “Her işin kendine, doğasına özgü zorlukları vardır fakat ‘perakendecilik yaşayan bir iştir, kesinlikle ofis alanlarında ya da plazalarda masa başında alınacak kararlarla yönetilemez ‘ anlayışı ile hareket edildi. Şirket, yıllar içerisinde açılan her mağazanın bir diğerini açacağı süreci başlatmakla kalmayıp süreç içinde şirketin vizyonunu belirleyerek buna uygun yapısal değişimleri de yenilikçi anlayış ile tamamlamamış. Bu bakış açısı, Miniço’yu sektörün en önemli çocuk giyim perakende firmalarından biri haline getirmesinde yol gösterici olmuştur.”
Amaç ürünü ön plana çıkarabilmek
Miniço markasının ‘Bu benim dünyam ‘sloganı ile müşterilerine alış veriş kolaylığı sağlayarak, mağaza dizaynlarında dekorasyonu değil, ürünü ön plana çıkartan mağaza ekipmanları kullandıklarını aktaran Albayraktar, “Mağaza dekorasyonları belirlenirken, şirketlerin farklı olabilmek adına sürekli bir kimlik arayışları içinde olduklarını görüyoruz. Ne yazık ki sonrasında bu arayışlar tamamlanmadan şirketlerin yok olduklarını da gözlemliyoruz. Mağaza dekorasyonları belirlenirken ‘dekorasyonun ürünün önüne geçmesi ’ tehlikesi ile karşı karşıya kalmamak için, ürün ve hedef kitle analizinin çok doğru planlaması gerektiğine inanarak lokasyonlarımızı dizayn ediyor, belli periyotlar ile lokal renovasyon çalışmaları yapıyoruz” dedi.
Üretim yerine tercih, privatel label ürün konumlandırma
Miniço bebek ve çocuk dünyası olarak, ebeveynlerin yeni doğan bir bebeğin 14 yaşına gelinceye kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına zengin bir portföye sahip olduklarını paylaşan Toprak, “Miniço, tekstilden, aksesuara, araç gereçten, ayakkabıya kadar yaklaşık 4000 ürün çeşidi barındırıyor ve 350’nin üzerinde firmadan ürün temin ederek müşterilerimiz ile buluşturuyoruz. Bu konudaki en önemli avantajımız, tedarik kabiliyet ve kapasitemizin avantajlarını müşteri menfaati fiyatlara dönüştürmek olarak açıklanabilir” ifadelerine yer verdi.
Perakendecilik ile üreticiliğin farklı dinamikleri farklı kontrol noktaları ve hedef kitleleri olması sebebi ile aynı çatı altında yürütülmemesi gerektiğinden, firma olarak üretim yerine private label ürün konumlandırmaları yaptıklarını ve üretimin getireceği dezavantajlardan etkilenmediklerini belirten Toprak, tüm enerjilerini en iyi bildikleri işe perakendeye aktardıklarını dile getirdi.
Perakendecilik ile mağazacılık aynı olmamakla birlikte farklı dinamik ve değişkenlere sahip olduğunu ifade eden Albayraktar, “Bu nedenle de bu iş hırslarla yapılacak bir iş değil. Bizim için ‘rekabet yoldan çıkartır ‘sözü kuraldır. Geriye dönüp baktığınızda hepimizin bildiği birçok firma hırslarına kapılarak işletmelerini işleyemez haline getiren yönetimler sebebi ile bu gün tamamen yok olmuşlardır. Aslında çok kapsamlı olan mağazacılığın temelinde %80 matematik %20 planlama yatmaktadır. Bu oranları doğru işletecek yapıya bilgi ve vizyona sahip değilseniz, perakendeciliği yalnızca mağaza açmak olarak görürseniz tıpkı önümüzdeki örnekler gibi yok olursunuz” açıklamalarında bulundu.
Perakendeciliği bisiklete binmeye benzeterek belli bir hızda pedalları çeviremezseniz düşerseniz diyen Albayraktar, bu işte her yıl şirket girdilerindeki artış kadar, işi büyütmenin de zorunlu olduğunu ve en az girdi artışı oranında mağaza açmama durumunda artan masrafların firmaları eritmeye devam edeceğini aktardı.
Agresif bir büyümenin kontrol edilemeyen piyasa değişkenleri açısından bakıldığında risk oluşturduğunu belirten Toprak, 1000 m2 de yapılan işin 3000 m2 ye taşındığında ciro artarken m2 verimliliğinin düştüğünü sözlerine ekledi.
Mağaza lokasyon seçiminde tüm veriler değerlendiriliyor
Lokasyon seçimlerinde kendilerine özgü ve çoğunlukla bilimsel yaklaşımlarla meç ettikleri fizibilite çalışmaları olduğunu anlatan Toprak, “Mağaza ve lokasyon tercihlerinde dikkat ettiğimiz özelliklerden biri, öncelikle 600 m2’den daha büyük alanlar olmasıdır. Önerilen lokasyonun demografik yapısından, gayri safi milli hasıladan aldığı orana, mağazanın giriş kapısının önündeki basamak sayısından il ya da ilçe ise mevcut nüfusun içindeki çocuk oranına, lokasyonun önünden dakikada geçen müşteri sayısından kolay ulaşılabilirliğine kadar 39 kalemde fizibilite çalışması yapıyor ve böylece lokasyon ile ilgili nihai kararımızı alıyoruz” diye açıkladı.
İlker Toprak, müşterilerin talep ve tercihlerini doğru analiz etmek için CRM çalışmaları gerçekleştirdiklerini ve bunun sonucunda spesifik örnekleri baz almazsak, tercih ve talebin özellikle tekstil ürünlerinde hijyen, kalite ve sağlık üçlemesinde birleştiğini gözlemlediklerini de belirtti.
Marka olarak önceliklerinin daima bebek güvenliği ile sağlığı olduğunu dile getiren Toprak, “Sunduğumuz ürünlerin insana ya da doğaya zararlı boya ya da kumaş içeriği barındırıp barındırmadığını kontrol ediyor ve gönül rahatlığı ile mağazalarımıza, tüketicilerimize ulaştırıyoruz” dedi.
E- ticarete büyük yatırım
Dünyadaki değişimlere bakılarak ileride fiziki mağazaların yerini sanal mağazalara bırakacağını ön gördüklerini belirten Toprak, devamında şunları kaydetti; “E-ticaret departmanımız ile ilgili ciddi yatırım kararları aldık ve departmanımızı her yıl nicelik ve nitelik olarak yeniledik, büyüttük. Bu konuda başarılı olan firmalar ile ilgili araştırmalar yaparak doğru yönlerini araştırdık ve kendimize uyarladık. Ciddi fiyat rekabetlerinin yaşandığı sanal ticarette var olabilmeniz için yapılmayanı yapmak, hızlı reaksiyon kabiliyetine sahip olmak rakiplerinizden sizi ayıran en önemli özellik olacaktır. E-ticaret ortamında olacaksanız fiziki mağazanızın müşteri nazarında güven oluşturan bir unsur olduğunu unutmamak lazım. E-ticaretten satın alınan bir ürünün fiziki lokasyondan müşteriye teslim edilmesi ve yine e-ticaretten satın alınan ürünün fiziki lokasyondan iadesi yada değişimi gibi farklı özellikler Miniço com .tr’yi rakiplerinden ayıran belirgin ve üstün özellikleridir.”
Toprak, özetle e- ticaret sayesinde küresel çapta iş yapabilmenin yanında, müşteriye her an ulaşabilme avantajına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.
İhracatta yurt dışı partnerleri; Türkmenistan, Kuveyt, Azerbaycan, Fas ve Arabistan
Perakendecilikte başarı için ekip işine dikkat çeken Albayraktar, bunun için mağaza dizaynlarında personellere sosyal alanlar belirlediklerini ve personel eğitimlerine her yıl bütçe ayırdıklarını belirtti.
Perakendecilikte riskleri tolere edebilmek için sürekli bir B planı ve farklı pazar paylarının olması gerektiğine dikkat çeken Albayraktar, “İthalat ve ihracatı bu anlamda çok önemsediğimizi belirtmek isterim. İhracatta yurt dışı çalışmalarımız partnerlerimizle Türkmenistan, Kuveyt, Azerbaycan, Fas ve Arabistan ile devam etmekte diğer yandan Iraklı partnerimizle Irak pazarı için 2015 yılı ortasında distribütörlük anlaşması imzalayarak önemli çalışmalar gerçekleştirdik. 2016 başında Fransa, İngiltere ve Almanya’yı kapsayan bir temsilcilik anlaşmasına daha imza attık ve gerek ithalat gerekse ihracatta önemli cirolara ulaştık. Yurt dışında mağazalaşmak için çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda önemli hedef ve alanlar belirlediğimizi belirtmek isterim” diye paylaştı.
Fuarların önemli etkileşim alanları olduğunu ve iş bağlantıları kurmak ve pazarı yakından takip etmek adına etkili olduğunu belirten Toprak, yurt içi ve yurt dışı fuarlarını ziyaret ettikleri ifade etti.
Yeni Miniço mağazası Keşan’da hizmete açılacak
Son 10 yılda bebek çocuk gereçleri sektöründe yaşanan büyüme ve farkındalığa değinen Albayraktar, “Ebeveynlere yaşam kolaylığı ve pratiklik sağlarken bebeklere güvenlik ve konfor sağlayan ürün gruplarının Türkiye’deki pazar payının 4 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşmış olması araç gereç ürün grubunun önemini arttırdı. 2015 yılı mayıs ayında getirilen ek vergiler sebebi ile ürün maliyetlerinde %80’lere varan değişimler yaşandı. Artan maliyet fiyatları sebebi ile en önemli endişe konusu haline gelen merdiven altı araç gereç üretiminin artmış olması ise kaçınılmaz sonuçları da beraberinde getirecektir” diye anlattı.
Bebek çocuk sektörünün gelişme noktasında daha işin başında olunduğuna dikkat çeken Toprak, ellerindeki verilere dayanarak Türkiye’de her yıl 1.3 milyon çocuk dünyaya gelirken yıllık oto koltuğu satışında 110-120 bin adet yani %10’luk bir tablonun olduğu belirtti. Devamında özellikle bebek arabası satışında 300-350 adet yani %25 seviyesinde olduğumuzu ve bunu %86-90 oranında olan AB ülkeleri ile kıyasladığımızda gelişme sürecinde gidilecek çok yol olduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.
Bebek çocuk sektörünü değerlendirecek olursak, 2016 yılının perakendecilik alanında gerçekleşen birçok değişiklik sebebi ile daha önce tecrübe edilmemiş bir yıl olmadığını aktaran Recep Albayraktar, “Yılın ilk üç ayında birçok şirket bütçelerini artan girdiler sebebi ile tekrar tekrar revize etmek ve özellikle kur baskısı altında maliyet tutturmak için ciddi mesailer harcadı. Hatta bazıları ilk üç ay bütçe yapamadı ama hamdolsun biz bu konularda tüm tedbirlerimizi önceden aldık ve yılbaşında yaptığımız bütçelerimizde en ufak bir değişiklik yapma ihtiyacı hissetmedik. 2016 yılının ikinci yarısını da önceden aldığımız tedbirler ve planlamamız ile başarılı bir şekilde geçireceğimizden eminiz. Yılın ilk 4 ayında 4 lokasyonumuz da renovasyon çalışmaları gerçekleştirdik ve bünyemize 3 yeni mağaza daha dâhil ettik” dedi.
Haziran ayında Keşan Bendis alışveriş merkezinde açılacak mağazaları ile yollarına devam edeceklerinin sinyallerini veren Albayraktar, kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonlarının 2020 yılına kadar belirlendiğini ve tüm çalışmalarının bu projeksiyonları hedef alarak ilerlediğini sözlerine ekledi.
Recep Albayraktar son olarak, 2017 yılı da bu projeksiyonda kararlı büyüme ve verimlilik artışları ile yola hız kesmeden devam edilecek bir yıl olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.
#miniço #bebekçocukmağazaları #babyandkidstore #bebektekstili #araçgereç #beslenmeekipman #hijyen #hızlıtüketim #eticaret #recepalbayraktar #ilkertoprak
Yurt dışına gönderim yapıyonuzmu afrika burundideyim bebek telsizi almak istyorum da