Türkiye Hazır Giyim ve Sanayiciler Derneği, “Hazır giyim ve konfeksiyon sanayi 20 milyar doları aşan ihracatıyla büyüyor”
Türkiye’de hazır giyim sektörünün gelişmesinde etkin rol oynayan, bunun için gerekli ortamı hazırlayarak, sektörü yurtdışında ve gerekli mercilerde tanıtan ve öncülük eden Türkiye Hazır Giyim Sanayiciler Derneği’nin (TGSD) faaliyetlerini Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Fayat ile değerlendirdik.
“Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine Ocak 2015 tarihinde başladım ve konularında uzman ve başarılı 24 dinamik Yönetim Kurulu Üyemizle birlikte, Türk Hazır Giyim Sektörünü bürokrasi ve yurtdışında da uluslararası üst kuruluşlarda TGSD vizyonu ve misyonu çerçevesinde başarı ile temsil etmekteyiz.”
Türkiye Hazır Giyim Sanayicileri Derneği 1976 yılında kurulan köklü bir kuruluş olarak, 1988’de Dünya Hazır Giyim Federasyonu IAF’ a, 1996 yılında Avrupa Giyim ve Tekstil Organizasyonu (EURATEX) ve 1996 yılında da Uluslararası Renk Komisyonu’na (INTECOLOR) üye olmuştur.
Her zaman tekstil meslek liselerinin, üniversitelerin, tekstil tasarım bölümleriyle yakın ilişki içerisinde bulunan TGSD, eğitim, Ar&Ge ve verimlilik eğitimleri ortak projelerine öncelik vermiştir. 2016 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ile işbirliğinde düzenledikleri kariyer günlerinde B2B ikili iş görüşmeleri düzenleyerek dernek üyeleri, mezun olacak öğrenciler ile firma yetkililerini bir araya getirmiştir. Böylece dernek üyeleri kendi iş yerlerinde, İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımız Mühendisliği Fakültesi son sınıf öğrencilerini sektör ve şirketleri hakkında bilgi vermek amacıyla ağırlamıştır. Öğrenciler de bu görüşmelerin ışığında kariyerlerindeki ilk firmayı seçmek imkânı yakaladılar.
Ufuk 2030 Sektörel Yol Haritası projesi ile yola devam!
UFUK 2010 Türk Hazır Giyim Sektörü Yol Haritası çalışmasına dair bilgiler paylaşan Şeref Fayat, “TGSD 2003 yılı başında UFUK 2010 Türk Hazır Giyim Sektörü Yol Haritası projesi ile özellikle küçük ve orta boy şirketlerin, önce 2005 yılında başlayacak olan “Serbest Ticaret” koşullarında kotasız ve rekabete açık dünya arenasına hazırlanması ve sonrasında 2010 vizyonuyla ilgili öngörüleri içermekteydi. Sektörel Yol Haritası, Ulusal Strateji oluşumuna öncü olarak, Tekstil Hazır Giyim ve Deri Sektörleri Stratejik Eylem Planı Değişim, Dönüşün Destekleme çalışmalarının temelini oluşturmuştur. UFUK 2030 Sektörel Yol Haritası projelerimizle çalışmalarımıza devam etmekteyiz” ifadelerine yer verdi.
Uluslararası İstanbul Moda Konferansı’nda iş ortaklıkları ve ticaretin gelişmesine zemin hazırladıklarını belirten Fayat, TGSD’nin, ilk olarak 2008 yılında başladığı Uluslararası İstanbul Moda Konferansı ile dünyadaki en önemli marka temsilcilerini, ülkede ağırlayarak B2B İkili İş Görüşmeleri platformunda yüzlerce alım temsilcileriyle buluşturduğunu aktardı.
Bu bağlamda sektör için önemli olan ve bu yıl 9. ‘sunu düzenlenen İstanbul Moda Konferansı, 12-13 Ekim 2016 tarihleri arasında Four Seasons Hotel Bosphorus ’ta gerçekleşecek.
TGSD, bugün her biri sektörün önde gelen firmalarından oluşan yaklaşık 500 üyeyle birlikte, var olan üye sayısını arttırarak Türk hazır giyim sektörüne destek vermeyi planlıyor. Öncelikli hedef, Türk hazır giyim sektörünü global bir marka olarak dünya pazarında konumlandırmak şeklinde yer alıyor.
Derneğin faaliyetlerine genel anlamda yer vermek gerekirse;
-Hazır Giyim Sektörü’ nü tedarikçi evreden piyasa yapıcı evreye dönüşüm süreçlerinde, üretiminin, Anadolu’da ihtisas sanayi bölgelerinde toplulaştırılmasını,
-Çağdaş yönetim sistemleri ve insan kaynakları gelişimi için eğitim, AR-GE, ÜR-GE ve teknoloji geliştirme çalışmalarına öncelik ve destek verilmesini,
-Kaliteli, verimli, düşük maliyetli, hızlı ve hatasız, küçük partilerle esnek üretim uygulamalarının, özellikle küçük ve orta boy işletmelerde yaygınlaştırılmasını,
-Sektörel ve global bilgi üretilmesi, saklanması, paylaşılması ve sektörün global bilgi iletişim ağlarına entegrasyonunu,
-Siyasi otorite ve bürokrasiyi, esnek, engelleyici olmayan ihracatı hızla artıracak yapılanmaya ve uygulamalara yönlendirilmesini,
-Çevre ve potansiyel pazarlama yaklaşımıyla mağazacılık ve perakendecilik ağlarının gelişimine, öncülük ederek katkılar sağlamayı,
-Yaşanan global krizi yeni yatırımlara ve yeni iş fırsatlarına çevirebilmeyi hedefliyor.
AVM, cadde mağazaları ve e- ticaret birbirine paralel büyüyor
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin sektörün en eski ve en önemli sivil toplum kuruluşu olarak hazır giyim sektörü için birçok alanda faaliyet gösterdiğini ifade eden Fayat, “Bunlardan biri de sektör için uzun vadeli stratejik hedefler ile yol haritası hazırlanması çalışmalarıdır. UFUK projesi kapsamındaki ilk çalışma sektörün 2005 yılında başlayacak dünya ticaretindeki serbestleşmeye hazırlanması amacıyla yapılmış ve UFUK 2010 ismi ile 2003 yılı başında yayınlanmıştır. İkinci çalışma ise sektöre dönüşümü için yol haritası sunan ve 2007 yılı başında açıklanan UFUK 2015 çalışmasıdır. UFUK 2030 çalışması projenin devamı ve üçüncü çalışmasıdır. Türk hazır giyim sektörü için 2030 perspektifinde 4 stratejik hedef ortaya konulmakta ve bu hedeflere ulaşmak için 10 adet uygulama programı önerisi sunulmaktadır. En kısa zamanda sektör ile paylaşılacaktır” dedi.
Hazır giyim sektöründe alışveriş merkezleri, cadde mağazaları ve e- ticaret kanalının birlikte büyüdüğüne ve birbirlerini desteklediklerine dikkat çeken Fayat, modern perakende pazarın unsuru olan bu satış kanallarının, hazır giyim sektörünün büyümesinde, markalaşmasında, bölgesel moda ve alışveriş merkezi olunmasında önemli katkılar sağladığını belirtti.
Türk hazır giyimi 20 milyar dolar ihracata sahip
Türk hazır giyim sektörünün dünyanın en önemli üretici-tedarikçi-ihracatçı sektörlerinden biri olduğunu ve Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün bavul ticareti dahil 20 milyar doları aşan ihracatı bulunduğunu paylaşan Fayat, bu ihracatın önemli markalara tedarikçi olarak ve Türk markalarının doğrudan satışı ile yüksek katma değerli, tasarım-moda-koleksiyon içeren ürünlerin ihraç edilmesi ile yapıldığını söyledi.
Üretimde üç önemli soruna dikkat çeken Şeref Fayat, “Birincisi üretimde kullanılan girdilerin ithalatında uygulanan yüksek korunma önlemleri ve vergilerdir. İkincisi üretimin halen büyük şehirlerde yapılması ve bu üretimin maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Üçüncüsü ise işgücü üzerindeki yüksek kamu yüklerinin yarattığı maliyet baskısıdır. Bunun dışında hazır giyim sektöründe üretim kalitesinde bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Türk hazır giyim sektörü yüksek katma değerli, küçük parti, hızlı ve esnek üretim yapabilen bir yapıya sahiptir” açıklamalarında bulundu.
“TÜİK verilerine göre, hazır giyimdeki 53.000 bin üretici firmanın % 1’e yakını bebek çocuk giyimi yapıyor”
TÜİK verilerine göre hazır giyim sektöründe 53.000 üretici-imalatçı firma bulunmaktadır. Bebek ve çocuk üretimi yapan firma sayısı ise yüzde 1’e yakın ve 500 civarındadır. Üretimde en az bebek-çocuk giyimi alanında firma bulunmaktadır. Bunlar da büyük ölçüde Bursa ve Marmara bölgesinde toplanmıştır. Üretim ve ihracat değeri içinde de benzer pay alınmaktadır.
Türk hazır giyim sektörünün iki önemli pazar grubu dolduğunu belirten Fayat, “İlki AB ülkeleri ile ABD ve diğer gelişmiş ülkelerdir. Bu ülkelere ihracat yüzde 75 pay almaktadır ve büyük ölçüde tedarikçi olarak ihracat yapılmaktadır. İkinci grup pazar ise yakın ve komşu ülke pazarlarıdır. Bu pazarlara ise daha çok Türk markaları kendi pazarlama kanallarındaki satışları için ihracat yapmaktadır. Rusya pazarı çok önemli bir pazardır ve normalleşme süreci ihracatı olumlu etkileyecektir. İran pazarı da çok önemli bir potansiyel sunmaktadır. Bu pazara büyük ölçüde markalarımız mağazalaşma ile girebilecektir. Bu nedenle İran pazarı aynı zamanda önemli bir yatırımı da gerektirmektedir” ifadelerinde bulundu.
Çin’de artan üretim maliyetlerine karşılık yeni rakip; Bangladeş, Vietnam ve Pakistan
Son 10 yılda Çin faktörünün Türk hazır giyim sektörünü fason üretim yapma yerine, yüksek katma değerli, tasarım ve moda unsurları taşıyan, daha pahalı ürünlerin üretimine ve ihracatına yönelttiğini anlatan Fayat, “Bunun yanı sıra Türkiye’de hazır giyim sektöründe markalaşma ve iç pazarda yer almakta önemli bir seçenek olmuştur. Çin Türk hazır giyim sektörünü olumlu yönde dönüştürmektedir. Ancak son yıllarda artık Çin’de de üretim maliyetleri artmış ve Bangladeş, Vietnam, Pakistan gibi önemli yeni rakipler ortaya çıkmıştır. Ancak Türk hazır giyim sektörü yakınlık ve katma değer avantajı ile rekabetini sürdürmektedir” diye aktardı.
Son yıllarda yaşanan çok sayıda seçimler ve oluşan siyasi belirsizliklerin, dış politikadaki sıkıntılar ve terör olaylarının hazır giyim sektörünün marka değerini ister istemez olumsuz etkilediğini ifade eden Fayat, “Hazır giyim bir moda işidir ve müşterilerin ve tüketicilerin giyimleri ile kendilerini ifade ettikleri bir iştir. Bu nedenle Türkiye’nin imajı doğrudan sektörün imajını etkilemektedir. Bu nedenle son yıllarda müşteriler ve pazarlar nezdinde zorluklar çektiğimiz bir gerçektir” diyerek sözlerine son verdi.
#TGSD, #Hazırgiyim, #konfeksiyonsanayi, #ihracat, #EURATEX, #INTECOLOR, #Ufuk2030, #SektörelYolHaritası, #proje, #ŞerefFayat, #Röportaj