23 yıl önce Saray Bebe Çeyiz mağazasını açan üç arkadaş, bugün iki markayla sektöre hizmet veriyor. Bebek mağazası olmaları sebebiyle hassas müşteri profiline sahip olduklarını belirten ortakların hedefi, alışveriş merkezlerinin yok ettiği esnaf-müşteri ilişkisini kaybetmeden büyümeye devam etmek.
Hızır Albayrak, Dursun Yılmaz ve İsmail Yazgan’ın yolları 23 yıl önce İstanbul Sultanhamam’da bir çeyiz mağazasında kesişir. 20’li yaşlarda olan üç genç, çalıştıkları yer kapandıktan sonra ayrılmayıp esnaflık için bir okul olarak gördükleri Mahmutpaşa’da bebek giyim mağazası açar. Saray Bebe Çeyiz adını verdikleri dükkânda bebeklerin ihtiyaçlarına göre çeşitli ürünler satmaya başlarlar. Ortakların o günlerde en büyük sermayeleri, dürüst esnaflıkları ve müşterilerle kurdukları iyi ilişkilerdir. Geçen 23 yıl onları, iki marka ile bebek sektöründe önemli bir isim haline getirir. Öyle ki Saray Bebe Çeyiz bugün ‘Sebi’ ve ‘Tıkır’ markalı ürünlerle İstanbul ve Anadolu’daki bebekleri giydiriyor.
3500 Ürün Çeşidi
Farklı mizaçlarda oldukları halde birbirlerini tamamladıklarını ifade eden Dursun Yılmaz, kendilerini bir arada tutan en kuvvetli bağın inançları olduğunu söylüyor. Yılmaz, “Zaman zaman öz kardeşlerin bile arasını bozan ticari ortaklık bizi daha çok birbirimize bağladı.” diyor. Havuzluhan’da bulunan Bebe Çeyiz Sarayı’nda anneler ve bebeklerin ihtiyaçları için 3 bin 500’den fazla ürün çeşidi var. Burada hem üretim hem de satış yapan firma, İstanbul ve Anadolu’da birçok dükkânla beraber Rusya’ya, Çin’e ve Şili’ye de mal gönderiyor. Bebek mağazası olmaları sebebiyle en hassas müşteri profiline sahip olduklarını belirten Hızır Albayrak, alışveriş merkezlerinin öldürdüğü esnaf-müşteri ilişkisini kaybetmeden büyümeyi hedeflediklerini ifade ediyor. Müşteriye rehberlik yaptıklarını anlatan İsmail Yazgan ise nelerin lazım olduğunu söyledikleri gibi, lazım olmayacak ürünü de ‘Almayın’ diyerek uyardıklarını ifade ediyor. Bayi sahiplerini Antalya’da toplayan bir firmadan ilham alan Hızır Albayrak, mal verdikleri dükkân sahiplerini umreye götürmeye karar vermiş. 10 yıl önce başlattıkları bu uygulama geleneksel hale gelmiş. Geçen yıl 25 müşterisini umreye götüren firma, bugüne kadar 120 kişinin umre ziyaretine vesile olmuş.
Ticaret Karşılıklı Memnuniyet Gerektirir
Hızır Albayrak, ticaretin karşılıklı memnuniyete dayanması gerektiğine işaret ederek, “Bir işin devamlılığı için alıcı da satıcı da, patron da eleman da mutlu olmalı.” diyor. Çekirdekten yetiştikleri için eleman psikolojisinden anladıklarını belirten İsmail Yazgan ise, “Bizim yaşayamadıklarımızı elemanlarımız yaşasın. 10 yerine 7 kazanalım önemli değil.” diyerek, işveren düşüncesinin bu doğrultuda olması gerektiğini vurguluyor. Sıkıntılı zamanlarda “Rızkı veren Allah’tır.” diyen Dursun Yılmaz’ın teşvikiyle işlerine devam ettiklerini söyleyen ortaklar, yaptıkları anlaşmaya göre ortaklardan biri vefat ederse 10 yıl her şeye o hayattaymış gibi devam edecekler.