Planlanmış bir hamilelikte nasıl öncelikle muayene olup gerekli tetkikler yapılıyorsa gebelik öncesinde de tüm ağız içi muayene ve gerekli röntgenler alınmalıdır. Böylece önceden çeşitli önlemler alınarak sorunsuz bir gebelik geçirilebilir.
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Erhan Palamutçu, hamilelikte diş sağlığı ile ilgili merak edilenleri derledi.
Hamile kadınlarda hormonal dengenin (östrojen, progesteron) ani değişimine bağlı olarak özellikle diş etleri diş iltihaplanmalarına çok eğilimlidir. Eğer dişler üzerinde biriken yiyecek artıkları tamamen temizlenmezse, “Gingivitis” adı verilen basit dişeti iltihabı gelişir. Diş etleri şişkin, kırmızı ve kanamalı bir hal alır. Bunu engellemek, etkili bir şekilde fırçalayarak ve diş ipi kullanarak mümkün olabilmektedir.
Ayrıca hamilelik döneminde iyi huylu diş eti tümörleri de gelişir ve gebelik sonunda kendiliğinden geçer.
Sabah bulantıları olan, sık sık kusan gebelerde ağız ortamı asit seviyesi yüksek olduğu için dişlerde aşınma, çürüme, hassasiyet oranı artar. Bu da yine iyi bakımla önlenebilir. Fakat kusmadan hemen sonra fırçalamak ortam asiditesinin maksimum olmasından dolayı pek tercih edilmez. Çünkü dişlerde arınma görülebilir. Bu yüzden kusmadan hemen sonra ağzı bol su ile çalkalamak ve ancak 20 – 30 dakika sonra dişleri fırçalamak daha uygundur. Gebe kadınlarda fırçalama bulantıyı artırıyorsa, en azından bol su ile ağzı çalkalamak yine de faydalı olacaktır.
Çevremizde anne karnındaki bebeğin, annenin vücudunda bulunan kalsiyumu çektiği ve dişlerini çürüttüğü gibi bir inanış vardır. Fakat bu doğru değildir. Bebek kalsiyumu önce tüketilen gıdalardan, sonra da annenin kemiklerinden sağlar. Hamilelik esnasında oluşan çürükler yetersiz ağız bakımı ve diğer faktörlerden kaynaklanır.
Gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin oluşumunun başladığı ve en hızlı gerçekleştiği evrelerdir. Bu dönemde mecbur kalmadıkça diş uygulaması yaptırmaktan kaçınmak gerekir. Dişetlerinde şişme, kızarıklık, kanama arttığı için diş temizliği ve ağız hijyen eğitimi bu dönemde önemlidir. 3 – 6 ay arasındaki dönemde röntgen ve diş çekimi dahil, tüm uygulamalar yapılabilmektedir. Bu dönemde ihmal edilecek her sorun, ileride ağrı ile doğumun daha erken başlamasına sebep olabilir.
Bu yüzden başlangıçta, yani gebelik öncesi kontrolden geçmediyseniz bile 3 – 6 aylık dönemde mutlaka kontrolden geçilmelidir. İlk 3 aylık dönemde oluşabilecek sorunlarda mecbur kalınmadıkça daha çok geçici tedaviler uygulanıp, kalıcı tedaviler 3 – 6 ay arasındaki döneme veya gebelik sonrasına bırakılır. Hastanın kadın doğum uzmanıyla görüşülerek, düşük, erken doğum riski, aşırı korku, panik gibi faktörlerin elenmesi ile her dönemde diş çekilebilir, dolgu yapılabilir, apse tedavi edilebilir. Çünkü ağrının yaptığı stres bebek için daha zararlı olabilir.
Gebelik döneminde tükürük akışının azalmasıyla da, zaten hassas olan diş etlerinin tükürüğün yıkayıcı etkisinin azalmasıyla da daha kötü bir hal ortaya çıkabilir. Bu yüzden ağızda oluşan plak çok iyi bir şekilde uzaklaştırılmalı ve azalan tükürüğün yıkayıcı etkisi iyi fırçalama, diş ipi kullanımı ve bol su ile çalkalama ile önlenmelidir.
Gebelik döneminde oluşan apselerde, tetrasiklin grubu antibiyotikler dışındakiler kadın doğum uzmanıyla görüşülerek kullanılabilir. Eğer çok gerekli ise, röntgen de anneye giydirilen kurşun önlük ile çekilebilir. Gebelik döneminde direnç, dengeli beslenme, sağlıklı olma, ilaçlardan uzak durma, bebeğin gelişimi için en önemli faktörlerdir.