Sebahat Şimşek: “Bazen cesaretlenip risk almak gerekiyor. Biz bu riskin üstesinden gelebileceğimize inandık. Başarılı olmak için risk almak gerekir.”
Ticaret hayatına 2017 yılında başlayan Junıor Berra, bünyesinde 1-12 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklarına hitap eden tasarımlar barındırıyor. Pijama grubu ile başladığı üretime abiye elbiseler, çocuk eşofman takımları, düğünlerde, balolarda ve gösterilerde rahatlıkla giyebilecekleri özel tasarım elbiseler ile devam ediyor. Ev ortamı ile küçük satışlar üzerinde çocuk tekstil sektörüne adım atarak ürünlerinde sağlık ve kaliteyi öncelik olarak benimsiyor, zengin koleksiyonları ile farklı çeşitlerdeki kumaşları özgün tasarımlarla buluşturuyor. Marka pandemi sürecinde mağazayı büyütme kararı alarak yeni yatırımlar gerçekleştirdi. Sürecin detaylarını Firma sahibi Sebahat Şimşek’e sorduk.
Pandemi sürecini nasıl geçirdiniz? Şirket olarak faaliyetlerinizi nasıl yürüttünüz?
Hepimizin bildiği gibi virüs salgını dünyaca büyük bir sorun oluşturdu bütün dünya bu durumdan olumsuz etkilendi. Çoğu sektörde ve iç piyasada olumsuzluklara sebep oldu. İster istemez bizde mağazalarımızı bir süre açamadık. Fakat internet üzerinden online satıcı kanalımızın olması sebebiyle satışlarımıza dijital olarak devam ettik. İç piyasa da durgunluk oluştu ürün alıp almama konusunda kararsızlıklar yaşandı, mağazaların kapalı olması, sokağa çıkma yasağı gibi durumlar insanları tereddütte bıraktı. Satışlarını dijitale taşıyanların bu konuda şansları daha fazlaydı. Ramazan Bayramı sürecine doğru perakende olarak internet alışverişinde büyük bir yoğunluk oldu. Sosyal medya üzerinden satışlar çok fazla aktifti. Çoğu müşterilerimiz böyle bir satış beklemediklerini ve e-ticarete daha kapsamlı girmeleri gerektiklerini belirttiler. Biz de genel olarak iyi kapattık diyebiliriz. Çünkü stokta hazır olarak bekleyen ürünlerimiz mevcuttu ve imalatı durdurmayıp üretime devam ettik.
Normalleşme sürecine kendinizi nasıl adapte ettiniz. Yeni dünya ve dijital dünya olarak tanımlanan süreçte yeni girişimleriniz oldu mu?
Tabi ki oldu web sitelerini daha aktif kullanmaya başladık, mail hizmetlerini kontrol etme şansımız oldu, mağazamızı ziyaret eden müşterilerimiz oluyordu bu yüzden kadromuzu büyütüp yolumuza yeni çalışma arkadaşları ile devam ettik. Sosyal medyalara ve web sitlerine yoğunluk verdik. Gelecek süreç çoğu alanda dijital olarak ilerleyeceği için yönümüzü o tarafa çevirme doğrultusunda kararlar aldık. Yurt dışı kargolarının kapanması sebebiyle bir müddet ürün çıkışı yapamadık dolayısıyla müşterilerimize ürün çeşidimizi geniş tutarak dijital ortamda sosyal medya üzerinden ulaştık.
Bu süreçte sektörel ve sezonsal olarak nasıl etkilendiniz? Bundan sonraki beklentileriniz ya da
çalışmalarınız ne yönde olacak?
Türkiye’nin pandemi sürecini sağlık alanı dahil birçok konuda iyi yönettiğini söyleyebiliriz. Sürecin nasıl ilerleyeceğini, virüsün tam olarak ne zaman biteceğini ve yeni dalga olup olmayacağını bilmediğimiz için belirsizlik içerisindeyiz. Salgın ne kadar sürer diye kestiremiyoruz fakat bittikten sonra her şeyin tekrar eskisi gibi olacağına inanıyoruz. Bu süreçte ayakta durabilmek çok önemli ne yazık ki karantina döneminde faaliyetlerini durduran esnaf arkadaşlarımız oldu. Sezon çok geriden ilerliyor. Sezon değişikliği sebebiyle yazlık ürünlerin üretimine başladığımız sırada pandemi süreci başladı. Mağazacı arkadaşlar ürün alamadı dolayısıyla bizler de ürün yollayamadık. Temmuz ayı itibariyle kış sezonunu ürünlerine geçmemiz gerekiyor fakat hala yeni imalatımızda yaz sezonu ürünleri var. Üreticilerin bazıları bu duruma hazırlıklı bazıları ise hazırlıksız yakalandı bu yüzden sektör olarak sıkıntılar oluştu ayrıca fuarların iptal olması da bu durumu etkiledi.
Siz bu dönemde krizi fırsata çevirerek mağaza büyütme gibi atılımlar gerçekleştirdiniz. Önceden planlanmış bir düşünce miydi?
Bazen kriz döneminde iyi ticaret yapılır biz bu doğrultuda ilerledik. Mevcut olan mağazamız bize küçük geliyordu depomuz da uzakta olduğu için ulaşımda zorluklar yaşanabiliyordu. Elbette önceden böyle bir planımız vardı fakat ne zaman olur, ne zaman taşınırız gibi net bir tarih belirlememiştik. Pandemi sürecinde anlık olarak gelişti. Zeytinburnu mağazamızın civarında 300 metrekarelik 3 katlı bir mağazaya geçtik. Showroom, ofis ve depo olarak kullanıyoruz. Mağazamızın büyümesiyle birlikte kadromuzu da büyüttük. Böyle bir karar alırken tabii ki tedirginliklerimiz oldu. Fakat bazen cesaretlenip risk almak gerekiyor. Başarılı olmak için risk almak gerekir. Biz bu durumun üstesinden gelebileceğimize inandık. Özellikle güçlü bir ekibimizin olması bize son derece avantaj sağladı. Birbirimize destek olarak motivasyonumuzu mümkün olduğunca yüksek tutarak başardık. Salgının bir an önce bitmesini, bütün dünyanın sağlıklı günlere kavuşmasını diliyorum.