Katar, 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe giren Körfez İşbirliği Konseyi Gümrük Birliği’nin (KİKGB) bir üyesi olarak bu birliğin üyelerince uygulanan ortak gümrük tarifesini uygulamaktadır. Katar’ın KİK üyeliği çerçevesinde üçüncü ülkelere uygulanan gümrük vergisi oranı pek çok ürün için CIF fiyatının %5’i olarak belirlenmiştir.
Katar’da stopaj ve kurumlar vergisi ile belirli ürünlerde seçici tüketim vergisi uygulanmakta olup, kişisel gelir vergisi, katma değer vergisi (KDV) ve emlak vergisi yoktur.
Katar, sanayi ürünlerinin sertifikalandırması hususunda ISO 22 ve 28 standartlarını uygulamaktadır. Ürünlerin sertifikalandırılması ihracatçı ülkenin akredite laboratuvarı tarafından rapor edilen testler ve bildirimler esas alınarak imalatçı tarafından sağlanan uygunluk sertifikası ile gerçekleştirilmektedir.
Katar’da piyasa gözetimi ve denetimi Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının Tüketicinin Korunması ve Ticari Önleme Dairesi (The Consumer Protection and Combating Commercial Fraud Department) tarafından yürütülmektedir. İthalat Denetimleri, Katar’da ithalat denetimi Gümrük Genel İdaresi tarafından yapılmaktadır. Katar’da ithalat yapacak firmaların ithalat lisansı almaları kanuni bir zorunluluktur. Katar’da yalnızca Katarlı firmalar ve Katar vatandaşları ithalat işlemi yapabilir ve ithal lisansı alabilirler. Bu kapsamda, ithalat yapacak firmanın Katar’da yerel firma olarak kurumsallaşması gerekmektedir.
Katar’a yapılacak ihracatta, ihraç edilen ürünlerin paketlerinin üzerinde “Made in …” ibaresinin bulunması zorunludur, ayrıca bu ibarede yer alan ülke isminin ticari faturada ve menşe belgesinde yer alan ülke ismiyle aynı olması gerekmektedir. Üzerinde üretim ülkesinin yer almadığı ürünlerin ithalatına izin verilmemektedir. Aynı zamanda, üretim ülkesine ilişkin bilgilerin paketlerin üzerinden çıkmayacak şekilde yer alması, sökülebilir stickerlar vasıtasıyla yapıştırılmaması, “Made in EU” gibi genel ifadeler içermemesi, spesifik ülke ismi belirtmesi gerekmektedir. İthal edilen tüm gıda ürünlerinin Katar teknik düzenlemeleri ve standartları ile uyumlu olması gerekmektedir. Bu şarta uymayan ürünler imha edilmekte ya da re-export edilmektedir.
Katar’a ihraç edilen bir malın pazardaki başarısı, ürünün acente veya distribütörünün pazarlama ağının yaygınlığı ve etkinliği ile doğru orantılıdır. Bu yüzden acente/distribütör seçimi oldukça önemlidir. Katar’da iş yapmak isteyen firmaların, pazarın koşullarını ve tüketicinin alışkanlıklarını bilen, yaygın bir dağıtım ağına ve sağlam ilişkilere sahip aracılar ile kuracakları ilişkiler pazardaki başarılarına büyük katkı sağlayabilecektir.
Başkent Doha’da genel olarak ürünler son kullanıcılara büyük ve gösterişli alışveriş merkezleri, daha küçük çarşılar ve sokak dükkanları aracılığıyla ulaşmaktadır. Büyük alışveriş merkezlerinde uluslararası markaların oldukça kaliteli ürünleri, franchise yöntemiyle açtıkları mağazalarda yüksek fiyatlarla alıcılarla buluşmaktadır. Diğer taraftan büyük alışveriş merkezlerinde yer alan hipermarketlerde ise gıda ürünlerinden beyaz eşyaya, kırtasiye ürünlerinden tekstil ürünlerine pek çok kalem ürün satılmaktadır.
Katar’da firmaların satın alım kararını vermesi uzun süre alabilmektedir. Firmaların yalnızca e-posta ya da telefon üzerinden kurulan iletişim sonrasında satın alma kararı almadıkları, yüz yüze görüşmeleri tercih ettikleri, iş yapacakları firmaları ve yöneticilerini daha yakından tanımak istedikleri bilinmektedir. Bazı firmalarla uzaktan iletişim kurmak oldukça zor olabilmektedir. Fiyat, özellikle proje işlerinde ve ihaleler için verilen tekliflerde satın alma kararını etkileyen en önemli faktör olmaktadır. Bunun yanında ürünün kalitesi, Körfez bölgesinde kullanılıyor olması, sertifikaları önemli bir faktör olmaktadır. Kişisel tüketim için yapılan alımlarda fiyat ikinci plana düşebilmekte, kalite ve marka algısı öne çıkabilmektedir.
Katar’da işe başlamadan önce karşılıklı güvenin oluşturulması oldukça önemlidir. Katarlı iş adamları bir tanıdık vasıtasıyla iş yapmayı tercih etmektedirler. Kişisel temas oldukça önemli olup, hiç tanımadıkları kişilerle e-posta aracılığıyla ticaret yapılması tercih edilmemektedir. Evlerinin “Meclis” denen bölümünde toplanarak konuları daha rahat bir ortamda ve kahve içerek tartışmakta, bu gayrı resmi toplantılar genellikle akşam saatlerinde gerçekleştirilmektedir.
Ticari işlemlerde nakit, kredi kartı ve çek kullanılabilmektedir. Özellikle çek kullanımı çok yaygındır. Buna ilaveten gelişmiş bir bankacılık sistemi bulunmakta ve para transferi yapılabilmektedir.
Ülkemiz ile Katar arasında 2 Aralık 2015 tarihinde imzalanan ve 28 Mayıs 2016 tarihinde yürürlüğe giren “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Umuma Mahsus Pasaport Hamillerinin Vizeden Muaf Tutulmasına Dair Anlaşma” kapsamında umuma mahsus pasaport hamili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Katar’a yapacakları seyahatlerde T.C. Ticaret Bakanlığı, 2021 13 vizeye başvurmak veya vize ücreti ödemek zorunda değildir. Bunun yerine havaalanında geçerli bir pasaportun (en az 6 (altı) ay süresi olmalıdır) ve onaylanmış bir gidiş-dönüş biletinin ibraz edilmesi şartıyla kendilerine çok girişlik bir vize düzenlenecektir. Birden fazla giriş imkânı veren bu vizenin geçerliliği, düzenlenme tarihinden itibaren 180 gündür (Uzatılamaz) ve tek bir seyahat veya birden fazla seyahat boyunca toplam 90 gün maksimum konaklama imkânı vermektedir. Diplomatik, Hizmet ve Hususi pasaport hamilleri ise 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, Katar’a yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.
Katar’da çalışma ve oturma izinleri ile uzun süreli vizeler Katar İçişleri Bakanlığı tarafından düzenlenmektedir. Katar’da oturum alınabilmesi için Katar’a yerleşecek kişinin ya yatırımcı olması ya da Katar’da mukim bir firma, kuruluş ya da şahıstan aldığı bir iş teklifinin olması gerekmektedir. Oturum izinleri ve uzun süreli vizeler kişiler Katar’da bulundukları sırada düzenlenebilmektedir. Bu nedenle Katar’a çalışmak olarak gelecek kişilerin geçici olarak turist vizesiyle ya da diğer bir kısa süreli vize ile ülkeye giriş yapması gerekmektedir. Uzun süreli vizenin oturum izni için de Katar İçişleri Bakanlığına başvurulması gerekmektedir.