Lrc Larice Kids’in Kurucu Ortağı Yasemin Melek Fındıkçı ile sektörün iç ve dış pazarlardaki olağan konumundan, eleştirilecek noktalarına, firmanın fuar hazırlıklarından 2015 planlarına kadar geniş yelpazede bir röportaj gerçekleştirdik.
1987 yılında kurulan firma, halen Tülay Tekstil olarak bay bayan pijama ve iç giyim sektöründe hizmet veriyor ve 2012 yılında ise yeni bir oluşumla çocuk pijama ve ev giyim ürünleri markası Lrc Larice Kids ‘i müşterileri ile buluşturdu. Lrc Larice Kids olarak çocuk pijama ve ev giyim ürünleri üretmekte olan firmanın markalaşma çalışmaları da büyüme hızıyla eşdeğer özellikler gösteriyor. Markalaşmayı sadece reklam vermek yada reklam kanallarını kullanmak olarak değerlendirmeyen bir anlayışla yoluna devam eden firma, marka olma sürecinin uzun ve zorlu bir yol olduğunu ve acısıyla, tatlısıyla riskleri içerisinde barındırdığını baz alıyor. Yasemin Melek Fındıkçı bu konuda, ‘’Markalaşma sürecinin içerisinde kazanç da var kayıp da… Uzun bir zaman disiplinle ve işin özünden uzaklaşmadan çalışmayı gerektirir. Lrc Larice Kids olarak bizler öncelikle uzun vadeli stratejileri belirleyerek buna bağlı bir iş planlarımızı yaptık. Yine buna bağlı ekiplerimizi oluşturduk oluşturmaya da devam ediyoruz. Ekibimiz bizim en vazgeçilmez değerlerimizden biri. Birlikte yol aldığımız birbirimize inanarak yola çıktığımız arkadaşlarımız, insan kaynağımız markamızın temsilcileri aslında. Elbette ki ekibimizle bu süreci yürütürken onların eğitim ve gelişimlerini de önemsiyoruz’’ diyor.
Bu fuar için özel bir koleksiyon hazırlandı
Lrc Larice Kids’in kuruluşu, dünü, bugünü ve markalaşma sürecini öğrendikten sonra şimdiki zaman dilimine gelip, 15 – 18 Ocak 2015 tarihleri arasında gerçekleşen İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı’na dair yaptıkları hazırlıkları soruyoruz. Fuarlara hazırlanırken, genel olarak benzer stratejiler üzerinden yola devam ettiklerini dile getiren Yasemin Melek Fındıkçı, sorumuzu yanıtlarken, ‘’Ancak bu sefer bizi heyecanlandıran farklılıklarımız var. Bu koleksiyonumuz çok özel, ürünlerimizin her bir parçası üzerinde titizlikle durarak özen ve emekle hazırladık. Müşterilerimize sunmak için gerçekten sabırsızlanıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Çocuklar gibi dinamik bir marka
Yurt için ya da yurt dışında tüm fuarlara hazırlanırken genellikle öncelikle müşterilerinden aldıkları geribildirimleri(feedback) öncelikli stratejik planları olarak değerlendirdiklerini ifade eden Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Fuarlar müşteri beklentilerini anlama ve buna bağlı yol haritamızı belirleyebilmek için bulunmaz fırsattır. Mevcut bir Lrc Larice Kids marka algısı vardır. Sizin marka algınızın dışına çıkmaması gerek. Bu ürünümüzün tasarım ve planlamasından başlar ve satış sonrası sürece kadar aynıdır. Ürünün kalitesinin değişmediği, verilen siparişin tam ve eksiksiz müşteriye ulaşılabilirliği bizi güçlü ve farklı kılan değerlerdir. Kısaca sözlü ya da yazılı olması fark etmez, sözümüz ’söz’dür’’ dedi. Müşteri beklentilerinden sonra sezonda trend olacak ürün renklerin araştırmasını yaptıklarını da sözlerine ekleyen Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Çocuk ürünlerinde ne gibi yenilikler ve uygulamalar söz konusu bunları takip etmekteyiz. Markamızda tıpkı bir çocuk gibi dinamik yapıda. Değişikleri, ilkleri oluşturmak ve öncüsü olmak bizim hedeflerimiz arasında. Fuara katılırken, size uygun pazar araştırmalarının mutlak yapılaması gerekliliğinden bahsedebiliriz. Zaten tüm katılımcıların olmazsa olmazıdır bu araştırmalar. Fizibilitenizi yaparsınız, hedef pazarları belirler ve buna göre çeşitli fuarlarda yer alırsınız’’ diye konuştu.
Yeni yılda rahatlık ve dinamizm ön planda
Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri Sektörü’nde yeni trendler ve yeni yılın modası konusunda da düşüncelerini dile getiren Yasemin Melek Fındıkçı, sezon trendlerini her zaman dikkate alarak gerek renklerde gerekse temalarda özellikli tasarımlar ortaya çıkardıklarını söyledi. Fındıkçı, ‘’2015 ilkbahar-yaz koleksiyonumuzla evdeki günlük yaşama rahatlık ve dinamizm getirmek amacındayız. Kız ürün gruplarında hazırladığımız dantel, fırfır, püskül ve birbirinden şık fiyonk detayları ile sezonun pijama ve ev modasında iddalı olduğumuzu söylemek isterim. Erkek ürün grubunda ise birbirinden keyifli hayvan figürleri, özellikle balık desenleri, enerjik çocuklar için canavar ve geometrik desenler kullandık. Renklerimiz yine capcanlı cıvıl cıvıl enerjik’’ dedi. Yasemin Melek Fındıkçı, Lrc Larice Kids’in koleksiyonunu hazırlarken amaçlarının evde, parkta ya da bahçe de giyilebilecek, rahat hareket kabiliyeti sağlayan tayt ve kapri takımlar üretmek olduğuna ve uyku saatinin vazgeçilmezi keyifli pijamaların da her zaman vazgeçilmezler içerisinde yer aldığına dikkat çekti.
Dünya trendleriyle yenilikçi üretim anlayışı
Anne, Bebek ve Çocuk Ürünleri sektörünün hem ihracat hem de yurt içi pazarlar konusundaki düşüncelerini aktaran Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Tekstil sektörünün en değişken ve dinamik ürün grubunda üretim yapıyoruz. Hal böyleyken sizin yenilikleri takip etmemek gibi bir lüksünüz olmamalı. Dünya trendlerini bilerek yenilikçi ürünlerle yol alıyoruz. Türkiye Avrupa’da en genç nüfusa sahip ülke dolayısıyla bir iç Pazar potansiyelinin de yadsınamayacak kadar iyi olduğunu söylemek gerek’’ ifadelerine yer verdi. Çevre ve insan sağlığıyla dost organik ürünler Sürdürülebilir giyim, bebe çocuk giyim sektörüne yansımalarını da değerlendiren Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’ Bu gün tekstilde iki yönde bir sürdürülebilirlik ten söz edebiliriz. Birincisi çevreyle ve insan sağlığıyla dost organik ürünler, ikincisi tasarımsal sürdürülebilirlik. İşi çocuk üzerine olan her tekstilcinin üzerinde titizlikle durması gereken bir konudur bu aynı zamanda. Biz de Lrc Larice Kids olarak insan sağlığına zarar vermeyecek ipliklerle dokunmuş kumaşlar kullanmaktayız. Tedarikçilerimizi buna göre seçmekteyiz. Yine kullandığımız baskılarımızda da bu titizliği göstermekteyiz. Tasarımsal sürdürülebilirliğimiz ise sürekli yenilenen ürünlerimizle her daim yeni bir ürün bulabileceğiniz bir çalışma sistemi içerisindeyiz’’ açıklamasında bulundu.
Sektördeki önemli boşluklar ve eksikler
Sektörün piyasadaki boşluklarını değerlendirirken, tekstil sektörünün de Kobilerin de en önemli sorunlarının başında kurumsallaşma ve markalaşma yönünde atılan adımların yeterli düzeyde olmamasına işaret eden Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Yine bunun yanı sıra genel olarak sektöre baktığımızda insan kaynağının yetersiz olması ve nitelikli iş gücü bulma açısından da zorluklar yaşanmaktadır. Son yıllarda tekstil çalışanı olmak artık çok cazip değil ne yazık ki. İşte burada çeşitli dernek ve kuruluşların(devlet destekli) nitelikli iş gücü yetiştirmesi ve destek de bulunmaları çok büyük önem arz etmektedir. Siz teknolojik olarak markanıza ne kadar yatırım yaparsanız yapın bu teknolojiyi kullanamayan bir insan kaynağı varsa eğer emeklerinizin boşa gitmiş olması istediğiniz sonuçları alamamanız olası bir sonuç. Bunun yanı sıra rekabet ortamındasınız ve ürünlerinizin farklılık yaratabilecek bir algı oluşturması şart. Bu algıyı en iyi markalaşma ile oluşturabilirsiniz’’ dedi.
Sektör yeni teknolojilerle, yeni bir alan oluşturmalı
Sektörün Türkiye ve dünya pazarları konusundaki yerini değerlendiren Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Tübitak verilerine göre günümüzde ve önümüzde ki yıllarda tekstil ürünleri üretiminde meydana gelebilecek olan önemli değişikliklere bakacak olursak; Türkiye’de modaya yönelik, parti üretimi yapılan ve sağladığı katma değer daha yüksek olan ürünlerin pazar payı %20 dolaylarındadır. Moda-marka ürünlerinin pazar payı ise %5’i geçmese de, sağladıkları katma değerin yüksekliği nedeniyle şu anda bütün tekstilcilerin rüyası olmaya devam etmektedir’’ ifadelerine yer verdi. Ucuz, sıradan, seri üretilen tekstil ürünlerinin (commodity textiles) halen hacim olarak pazarın yaklaşık %55-60 kadarını oluşmakta olduğunu da vurgulayan Yasemin Melek Fındıkçı, ‘’Tekstil sektöründe mevcut kapasite fazlasının hemen hemen tamamı bu gruba aittir. Bir diğer deyişle, bu türden ürünlerin üretimini arttırmaya her an imkân sağlayacak atıl kapasite, dünyanın bir (veya birkaç) köşesinde her zaman mevcuttur. Kısaca Türkiye parti üretimi yapmak yerine know-how yeni teknolojilerle sürdürülebilir giyim teknolojilerini kullanarak yeni bir alana yönelmelidir. Dünya pazarında ki rekabet gücü ancak bu şekilde arttırarak daha başarılı olabilir’’ diye ekledi.
Üretim yeni yılda yeniliklerle devam edecek
2015 yılından firma olarak beklentilerinin neler olduğunu merak ettiğimiz Yasemin Melek Fındıkçı, yeni yılda yenilik ve üretimin devamlılığını öngörerek, ‘’2015 yılında markamızı daha çok müşterilere ulaştırmak ve tanıtmak açısından çok heyecanlıyız. Ekibimizle birlikte daha çok çalışmaya, yeniliklerin öncüsü olmak için üretmeye devam edeceğiz. İnşallah 2015 yılımız daha da güzel bir yıl olacak, 2015 yılının kurumumuz ve tüm tekstil sektörü için iyi olmasını temenni ediyoruz’’ dedi.