Rusya-Ukrayna savaşı tekstil ve hazır giyim sektörünü önce durdurdu, sonra Ukrayna ile alışveriş devam etti; Rusya’dan çekilen diğer ülkelerden doğan boşluk da Türkiye için bir fırsat yarattı.
Türkiye, dünyanın en çok tekstil üreten beşinci, en çok konfeksiyon (hazır giyim) üreten altın ülkesi konumunda. Tekstil ve hazır giyim sektörünün her yıl 16 milyar dolarlık cari fazlası var. Rusya ve Ukrayna da Türkiye’de bu iki sektörün en önemli pazarı konumda.
“Türk markalarına yönelme var”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Rusya-Ukrayna savaşının ardından çok uluslu şirketlerin, ülkelerinin aldığı yaptırım kararı ile Rusya’yı terk etmeye başladığını açıkladı.
Fayat, bu gelişmenin Türkiye’ye etkisine ilişkin olarak da “Yaptırımlar sayesinde oradaki Amerikan, Fransız, Alman firmaları yani Avrupa firmasının da o pazardan çıkması, aynı bölgelerdeki talebi haliyle biraz daha artırdı. Daha az rekabet eder hale geldiler. Dolayısıyla orada hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta Türk markalarına önemli bir yönelme oldu.” açıklamasında bulundu.
Rusya’da Amerikan ve AB ülkeleri firmaları pazarı terk etti
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması ile iki sektörde ciddi bir duraklama olduğunu dile getiren Fayat, Ukrayna’nın aksine Rusya’da Amerikan ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin firmalarının pazarı terk etmesi ile Türk firmaların daha az rekabet eder hale geldiğini ifade etti.
Türk firmalarının Rusya’ya yatırım yapması önerisi
Fayat, bu durumun Rusya’da Türk firmaların hem yeni mağaza açmakta hem de yeni yatırım yapmakta önemli bir yönelme olduğunu belirterek, yaptırımların devam etmesi halinde Türk firmaların diğer firmalardan pozitif ayrışacağını öngördü.
“Türkiye’nin Avrupa’ya çok yakın olması avantajı”
Pandeminin başında bütün dünyada sert bir duraklama olduğunu hatırlatan Fayat, “Altı aya yakın bazı firmalarımız kapandı, bazıları zaman zaman açıldı, kapandı. Kısa çalışma ödeneklerinden faydalandık. Müşterilerimiz malları istemedi. Sevkler yapamadık. Ardından 2020 yılının ikinci yarısından itibaren çok yoğun bir talep oldu. Özellikle yakın coğrafyadan alışveriş yapmanın çok daha önem kazandığı bir dönem kazandık. Konteyner krizi, uzaklardan alışveriş yapamamanın zorluğu, zamanların uzaması, on katına çıkan taşımacılık ücretleri, Türkiye’yi ana pazarı Avrupa Birliği’ne çok yakın olduğu pozitif ayırdı ve 2020’nin ikinci yarısı ve 2021’i rekorlar kırarak 20 milyar doları aşan bir ihracatla hazır giyimde de 13 milyar doları aşan bir ihracatla da tekstil firmaları çok başarılı geçirdiler. Bu yola döndüğümüz zaman ilk altı ayda da başarı devam etti ancak daha sonrası için biraz durgunluk var maalesef.” diye konuştu.