Türk nüfusunun %30’u 0-17 yaş arası çocuklardan oluşuyor. Avrupa’ya baktığımızda ise bu oran %19’larda kalmaktadır.Türkiye genç nüfus oranında birçok dünya ülkesine göre daha zengin olması ile dikkat çekiyor. Genç nüfus oranının yüksek olması beraberinde bebek çocuk gereçlerine olan talebi de olumlu yönde etkiliyor.Türkiye’deki 23 milyon çocuk olmak üzere genç nüfus dağılımı; verilerde 0-4 yaş 6279 milyon, 5-9 yaş 6233 milyon, 10-14 yaş 6578 milyon, 15-17 yaş 3887 milyon ve toplam totalde 22.977 milyon olarak yer alıyor. Nüfusun en yoğun olduğu yaş aralığı 10-14 yaş arasıdır. Doğum Oranı Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin çifte düzeyde yaklaşık olduğu görülebilir 1000 birey istatistikleri baz alındığında ülkelere göre doğum oranı; Türkiye’de 18.9, ortalama 15 Avrupa Ülkesinde 10.0, 25 Avrupa Ülkesinde 10.5, Fransa’da 12.6, İngiltere’de 11.9, İtalya’da 9.9 ve Almanya’da ise 8.4 şeklindedir.
Doğurganlık en fazla 25-29 yaş grubundaki annelerde görülüyor
TÜİK’in ‘Doğum İstatistikleri-2015’ konulu araştırmasına göre ise, belli bir yıl içinde her bin nüfus başına düşen doğum sayısını ifade eden kaba doğum hızının iller arasında yapılan karşılaştırmasında Türkiye geneli, binde 16.9 iken, Şanlıurfa binde 33.2,Şırnak binde 29.5, Ağrı 28.7, Van binde 27.1, Muş binde 27.1 ve Mardin binde 26.9 doğumda en hızlı iller olarak belirlendi. Buna karşın, Çanakkale binde 10.4, Edirne binde 10.5, Karabük, Kırklareli ile Giresun binde 10.7 ve Balıkesir binde 10.8 ‘le kaba doğum hızının en düşük olduğu iller olarak sıralanıyor. TÜİK verilerine göre, bir kadının, doğurgan olduğu dönem boyunca (15-49 yaşları arasında) yaşayacağı ve belirli yaşa özel doğurganlık hızını takip edeceği varsayımı altında doğurabileceği ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade eden doğurganlık hızı değerlendirmesinde de Şanlıurfa 4.38, Şırnak 4, Ağrı 3.8 daha sonra Siirt 3.5 ve Muş 3.45 ile Türkiye’nin doğurganlıkta çocuk sayısı en yüksek 5 ili oldu. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu 5 il ise, 1.53’le Çanakkale ve Edirne 1.54 ile Kırklareli, 1.55 ‘le Eskişehir ve Zonguldak olarak belirtiliyor. Doğurganlıkta kadınların yaş grubu ele alındığında ise, en çok çocuğu orta yaş sayılan 25-29 yaş grubundaki annelerin, onu 20-24 yaş grubu ve 30-24 yaş arasındaki annelerin izlediği gözlemleniyor. İçişleri bakanlığından Ocak 2016 tarihinde yapılan açıklamaya göre 2 milyon 523 bin 554 Suriyeli mülteci var. Düzenlenen bir başka rapora göre ise Türkiye’de 152 bini aşkın Suriyeli çocuk dünyaya geldi. Türk doğum oranları ve bu rakamlar ülkemizde bebek çocuk ürünlerine talebin her zaman artarak devam edeceğini ortaya koymaktadır. Bebek çocuk gereçleri pazarı gün geçtikçe Türkiye ekonomisindeki yerini arttırmaktadır. Yurtdışı ülkeleri için cazip bir pazar olan Türkiye, gün geçtikçe etkisini azaltmadan arttırarak devam edeceğe benziyor. Verilere göre en az bir çocuğu olan hane halkı sayısı toplam hane sayısının %54,2’sidir. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de aileler bebek başına, 2 yaşına kadar aylık ortalama 60$ – 70$ , yıllık 720$ – 840$ harcama yapıyor. Bilinç düzeyinin yükselmesi anne babaları, çocuklarını da sağlıklı büyütme isteği ile yeni ürün ve hizmet arayışına itiyor. Diğer taraftan her alanda dünya ortalamasının altında seyreden bebek başına harcama tutarlarının çok yüksek potansiyel barındırması yerli ve yabancı şirketler için Türk pazarını cazip kılmaktadır. Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında 3 – 5 kat daha hızlı büyüyen bebek – çocuk pazarı Türkiye ekonomisi içerisinde her geçen gün payını arttırmaktadır.
Ailelerin bilinçlenmesi ile mama tüketimi artacaktır
Türkiye’de çocuk sayısının yaklaşık 4,7 milyonunu 0-3 yaş aralığındaki bebekler oluşturuyor. Birçok Avrupa ülkesinde bu kadar yüksek oranların olmaması Türkiye’yi bu anlamda en cazip ülkelerden biri yapıyor Bebek besini tüketen ailelerin halen az sayıda olması ve bebek başına tüketimin de henüz sınırlı kalması büyüme beklentilerinin en önemli iki dayanağını oluşturuyor. Türkiye’de bebek başına mama tüketimi 9,5 kilo iken, dünya da bu oran ortalama 60 kg. olarak dikkat çekiyor. Batı Avrupa’da ise oran 160 kg. iken 0-3 yaş arası çocukların sadece %20’si biberon maması kullanıyor. Bu da 4 milyon bebekten sadece 1 milyonunun biberon maması kullandığı anlamına gelir. Bebeklere verilen besinlerin içerik yönünden ve kalite yönünden yetişkinlerin beslenme ürünlerinden farklı olması gerekliliği çeşitli mecralarda vurgulanarak, ailelerin bilinçlenmesi sağlandıkça bebek beslenmesi pazarı da büyümesini hızlanarak sürdürecektir. Bebek besini kategorilerinin hane penetrasyonu sadece %25 civarındadır. Genel olarak bebek besinlerini kullanmayı tercih eden aileler kullanma sıklıklarına bağlı olarak bu pazarın önemli kısmını oluşturuyor. En iyi örnek biberon mamalar ve kavanoz mamalar kategorisinde karşımıza çıkıyor. Bebek sütü tüketiminin %65’i nüfusun %13’ünden gelirken kavanoz mamalarda tüketimin önemli çoğunluğu nüfusun sadece %9’undan gelmektedir. Bebek beslenme kategorisinde en fazla tüketimle sıvı ve toz biberon mamaları ve bebek bisküvisi liderliğini koruyor. Tüm bebek beslenme kategorileri arasında; sıvı ya da toz olan biberon mamaları, yaklaşık %28 ile en yüksek büyüme oranına sahiptir. Büyümenin hızlı seyretmesinin başlıca sebepleri, tüm bilinçlendirme çalışmalarının sonucunda inek sütünün bebek beslenmesinde kullanımının giderek azalması ve annelerin daha uzun süreler devam sütü kullanmaya devam etmesi diyebiliriz. İkinci en yüksek büyüme ise yaklaşık %18’lik bir büyüme hızına sahip olan kavanoz mamalarında gözlemleniyor. Bu kategorinin gelecekte de önemli ölçüde büyüme göstermesi beklenmektedir. Kavanoz mamalarda, bebekler için meyve püreleri, sebze püreleri, çorbalar, tavuklu yemekler, yoğurtlu ve sütlü tatlılar yer alıyor. Elbette kullanım kolaylığı ile öne çıkmakta olan bu kategoride aslında temel tüketici faydası bu ürünlerin üretiminde kullanılan hammaddelerin yani meyve ve sebzelerin bebek beslenmesi standartlarında olması. Biberon mamaları, tahıllı kaşık mamaları ve kavanoz mamalar gibi tüm dünyada yaygın olarak tercih edilen bebek besinlerinin yanında, Türkiye pazarında bir de geleneksel bebek beslenme ürünleri de yer alıyor; Buna en güzel örnek anneler arasında kullanımın gelenekselleştiği bebek bisküvisi verilebilir. Diğer ülkelerde bisküviler bebek besinlerinin sadece küçük bir kısmını oluştururken Türkiye’de annelerin vazgeçilmez bebek maması olarak kabul ediliyor. Bebek bisküvileri Türkiye’de toplam bebek besini pazarının yaklaşık %50’si gibi bir oranla en çok tüketilen besin oluyor.
Hazır giyimde en önemli tedarik ülkesi, Türkiye
Hazır giyim dünyada en iyi olduğumuz alanların başında geliyor. Veriler de gösteriyor ki, Türkiye hazır giyim konusunda dünyanın 7., Avrupa’nın 2. büyük tedarikçisidir. Bebek ve Çocuk Hazır giyimde en çok tercih edilen hammadde olan pamuk üretiminde dünyada 5.sırada yer alan Türkiye aynı zamanda organik pamuk üretiminde de yüksek kalite standartlarında son teknolojileri kullanması, kreatif dizaynlar yapması ve çalışanların bilgi birikimi, yeteneği sayesinde önemli bir rol oynuyor. Tüm bunların yanında esnek üretim imkânı sunularak, müşteri isteklerine hızlı bir biçimde cevap veriliyor. Üreticilerin çoğu Bursa, İstanbul, Denizli ve İzmir’de kurulu olup; bebek ve çocuk giyimi üretiminin %80’i Bursa’da gerçekleştiriliyor. Verilere göre Almanya, 2012 yılında %20 pay ile en fazla ihracat yapılan ülkedir. Almanya’yı sırasıyla İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Rusya, İsveç, Danimarka takip ediyor. Uluslararası arenadan bakıldığında, Türkiye nüfus artış hızı bakımından önde gelen ülkelerden biridir. Bebek ve çocuk giyim sektörü, bebek ve çocuk segmentinde en büyük paya sahip ve en hızlı büyüyen alanlardan birisidir. Ancak açık pazarların kullanımının çok yaygın olması markalaşmayı zorlaştırıyor. Daha rekabetçi bir yapı ile özgün ürünler meydana geldikçe Türkiye’den bu alanda uluslararası arenada önemli markalar çıkacaktır. Türkiye en yüksek nüfus artış oranına sahip ülkeler arasında yer alıyor .2004-2020 yılları arasında yıllık bazda nüfus artış oranına baktığımızda Hindistan 1,3 Türkiye 1,2 İrlanda 1,2 Meksika 1,1 Brezilya 1,1 Dünya Ortalaması 1,1 Avustralya / Amerika 0,9, Kanada 0,8 Çin 0,6 Norveç 0,5, Hollanda/ Fransa/İsveç/İngiltere 0,3 olması bekleniyor. Türkiye’de bebek bezi pazarının büyüklüğü, 350-400 milyon Euro Türkiye’de bebek bezi pazarının büyüklüğü yaklaşık 350-400 milyon Euro olarak hesaplanıyor. Türkiye’de ailelerin %84 hazır bezi tercih ediyor. Tüketim oranı yüksekken Avrupa’ya kıyasla günlük bez kullanım oranı daha azdır. Avrupa’da günde 4-5 bez tüketilirken Türkiye’de 3 kez alt değiştiriliyor. Türkiye’de ortalama bez kullanım süresi 27 ay. Bu süre Avrupa’da daha uzunken en uzun bez kullanım süresi Japonya’dadır. Günlük bez kullanım sayısı yeni doğan bebeklerde günde 8 adet, büyük bebeklerde günde ortalama 4 adet. Bu sayı yine Avrupa ortalamasının altında kalıyor. Bebek bakımında bezlerin ana yardımcısı olan alt temizliği ürünleri de ciddi bir pazar oluşturuyor. Alt temizliğinin önemli araçlarından biri olan ıslak mendil, bebek cilt bakımında en çok satan ürün olmasını nedeniyle ayrı bir kategoride ele alınıyor. Islak mendillerden sonra cilt bakımlarında en güçlü kategori olarak şampuan ve saç kremleri öne çıkıyor. Türkiye’de bakım ürünleri pazarında eczane kanalının oldukça güçlü olduğu gözlenmektedir. Bebeklerin hijyen ve bakımları için her evde ıslak mendil ve şampuan mutlaka kullanılmaktadır.
Bebek araç ve gereçleri büyümesi beklenen bir Pazar
Bebek pazarının ciro anlamında en küçük payını pusetten, biberona, mama koltuğundan oto koltuklarına kadar bebek araç ve gereçleri oluşturuyor. Türkiye, büyüyen ekonomisi ve artan nüfusu bakımından bebek araç gereçleri için önemli ve daha fazla gelişebilir bir pazar olarak görülüyor. Ayrıca daha önce tüketici algılaması bakımından lüks mal sınıfına giren puset ve oto koltukları, özellikle 2000’li yıllarda hem düşen fiyatlar hem de artan tüketici bilinci nedeniyle önemli bir ihtiyaç olarak görülmeye başlandı. Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde getirilen yeni yasalarla zorunlu hale gelen oto koltuğu kullanımı bu grupta büyüme potansiyeli olan en önemli ürünlerden bir tanesi olarak dikkat çekiyor.
İthalatın artması ile oyuncak pazarında önemli bir ivme gözlemleniyor
Türkiye’de oyuncağa çok az bütçe ayrılıyor. Ülkemizde çocuk başına yıllık 20- 25 dolarlık oyuncak harcaması yapıldığı tahmin ediliyor. Bu rakam ABD’de çocuk başına 300 $, Avrupa’da 350 $ ve dünya ortalaması ise 35 $. Dünyada oyuncak pazarı için beklenen büyüme yüzde 2 ila 4 arasında iken, Türkiye’de eğitimli ve genç ebeveynlerin artmasıyla birlikte yüzde 20’lik bir artış bekleniyor. Türkiye’de oyuncak sektörünü ilgilendiren 18 milyon çocuk nüfusunun her geçen yıl artmasıyla birlikte Pazar hacminin 2015 yılı itibariyle 2 milyar doları geçmesi bekleniyor. Türkiye’deki oyuncak sektörü % 85 ithalata dayalı. İthalatın artmasıyla beraber oyuncak pazarı da önemli bir gelişme gösteriyor.
Bebek çocuk ev tekstili ciddi bir Pazar
Mobilyada, sektörün ekonomik büyüklüğü 7 milyar dolara ulaşmış durumdadır. Çocuk ve Genç ürünlerinin payı ise bunda %5’lik bir yüzdeyi oluşturuyor. Ancak bu oran nüfus sayısının ve aynı zamanda milli gelirin artması ile gittikçe yükseliyor. Bu oranın sadece %20 ’sini ise bebek mobilyası oluşturmakta ve bu da ortalama 70 milyonluk bir pazar payına denk gelmektedir. Türkiye’de bebek mobilyasının geçici olmasıyla ilgili mevcut bir algı bulunuyor. Bu nedenle de aileler, özellikle bebeklerde 0-2 yaş arasını fonksiyonel bebek mobilyası ile geçirip daha sonraki yaşlarda çocuk odasına geçişi tercih ediyor. İlk kez bebeği olacak, ekonomik durumu daha iyi ailelerde ise durum biraz daha farklı diyebiliriz. Bu aileler, “özel bebek odaları” hazırlatıyor ve daha çok özel üretim yapan butik firmalardan alışveriş yapıyor. Özel butiklerin bebek mobilya pazarında paylarının yüzde 10’larda olduğu açıklanıyor. Uyku setleri, yatak örtüleri ve nevresim takımlarını kapsayan ev tekstili ürünleri ise bebek ve çocuk piyasasında ciddi bir pazar oluşturuyor. Ev tekstil konusunda niş, organik veya bambu gibi farklı tarzda ürünlerin üretimini yapabilen Türkiye, bu konuda dünyadaki önemli bir talebi de karşılamaktadır. İhracatta dünya 3. olan ülkemizin gelecek yıllardaki hedefleri arasında ise birinci sıraya yerleşmek yer alıyor
#Türkiye #bebekçocuksektörü #bebek #çocuk #sektör
Dear sir/madam!
I have a very good idea.
We have created a good environment for external investors.
We are looking for an investor to open a factory for the production of baby diapers, wet wipes and sanitary napkin in Uzbekistan.
If necessary, you send your business plan.
Who wants to investors and will contact me.
Tashkent, Uzbekistan.
Mr. Abdulmalik Anvari.
E-mail: [email protected]
Mob: +998 90 351 2266